| Bu çok saçma! Yatağına dön ve hastalarımı rahat bırak! | Open Subtitles | هذا سخيف , عودي إلى السرير وتوقفي عن سرقة مرضاي |
| Ufak işbirlikçilerin hastalarımı sorguluyor, dosyalarımı karıştırıyor, reçetelere müdahale ediyorlar. | Open Subtitles | أتباعك يقومون باستجواب مرضاي يسرقون قوائمي ويعترضون على الوصفات الطبية |
| Palyatif bakım doktoru olarak bütün hastalarıma umutlarını ve korkularını sorarım. | TED | كمقدم للرعاية التلطيفية أسأل جميع مرضاي ماذا يأملون وماذا يخشون منه. |
| hastalarıma, her zaman, onları özleyeceğimi söylerim. Ama bu sefer, bunda ciddiyim. | Open Subtitles | دائماً أخبر مرضاي أني سأشتاق لهم لكن هذه المرة, أعني هذا حقاً |
| Ve Hastalarım da araba değildir; belirtilerini her zaman aynı yoldan aktarmazlar. | TED | مرضاي ليسو سيارات; لا يقولون نفس الاعراض بنفس الطريقة في كل مرة. |
| Ben öğrencilerimle yatmam, Bay Goober. hastalarımla hele hiç yatmam. | Open Subtitles | لا أنام مع طالباتي سيد غيل و لا مع مرضاي |
| Siz, hastalarımı öldürmek için buraya gönderilmiş katil ve suikastçılarsınız. | Open Subtitles | أنتم كلكم قتلة وسفاكين والذي أُرسلتم لهنا كي تقتلوا مرضاي |
| -Dave... -Ne? Ben istemedikçe hastalarımı muayene etme. | Open Subtitles | دايف , لاتعالج مرضاي الا اذا طلبت منك ذلك |
| Ben hastalarımı rahatlatmaya çalışırım. | Open Subtitles | لابد أن تكون أكثر هدوءاً تعوّدت على هذا مع جميع مرضاي |
| Hayatımı anestezi uzmanlığından kazanıyorum ve her gün hastalarımı uyuttuğumda nereye gittiklerini (Anesteziyoloji ve Psikoloji Prof.) | Open Subtitles | أكسب عيشي كأخصّائي تخدير وكل يوم أجعل فيه مرضاي ينامون يتكون لدي نوع من التساؤل : |
| hastalarıma göz kulak olmanı ve ameliyathaneyi arayıp oraya gittiğimizi söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تبقي عينكِ على مرضاي واتصلي بغرفة العمليات، أخبريهم أننا قادمون. |
| Bir doktor ve cerrah olarak, hastalarıma gizli olarak, eğer bir duyu kaybını seçme şansı olursa, tedavi ve cerrahi olarak işitmede en ileri olduğumuzu söylerim. | TED | وكطبيب وجراح , استطيع ان أخبر مرضاي بكل ثقة أنه إذا كان عليك اختيار حاسة لتفقدها، نحن أكثر خبرة طبيا وجراحيا مع السمع. |
| Bir hastabakıcı olarak; hastalarıma karşı sempatik davranmaya çalışırım. | Open Subtitles | بصفتي شخصًا يقدم الرعاية الصحيّة، أحاول أن أتعاطف تجاه مرضاي |
| Geniş imkanlara sahip harika bir ülkede yaşamalarına, en gelişmiş ilaçlara erişimleri olmasına rağmen neredeyse tüm Hastalarım hayatını kaybetti. | TED | وبرغم العيش في بلد جميلة وثرية، مع إمكانية الحصول على أكثر الأدوية تطورًا، تقريبًا كل فرد من مرضاي لقي حتفه. |
| En önemli şey ise, Hastalarım kendilerini güvende hissedecekleri bir yeri olması. | Open Subtitles | الأمر الأكثر أهمية أن مرضاي لديهم مكان حيث يكون بإمكانهم الشعور بالأمان |
| Arkadaşlarım ve Hastalarım, kitabını okuyunca benim hakkımda yanlış bir izlenime kapılacak. | Open Subtitles | أصدقائي، كما تعلمون ، مرضاي سيقومون بقراءة كتابك اجعل انطباع سئ عنى |
| Bir süredir çok kişilikli hastalarımla bazı problemler yaşıyorum. | Open Subtitles | نعم، اعتدت أن أواجه هذه المشكلة مع مرضاي المصابين بإنفصام الشخصية |
| Aslında, efendim, hastalarımla ilgili şöyle bir problemim var. | Open Subtitles | في الواقع ياسيدي، أعاني مشكلة صغيرة تخص الاهتمام بشأن مرضاي |
| O Indo doktoru hapisten çıkardıklarında ofisimi ve çoğu hastamı kaybettim. | Open Subtitles | عندما أخرجوا هذه الطبيبه الإيندو من السجن فقدت مكتبي، ومعظم مرضاي |
| Örneğin yaşça olgun bir Hastamın kocası geçenlerde vefat etti. | TED | على سبيل المثال، توفي زوج أحد مرضاي الكبار بالسن مؤخراً. |
| Çok teşekkür ederiz, çok memnun olduk. Haneme bir hasta daha eklendi. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً نحن نقدر ذلك لك مريض أكثر للإضافة إلى مرضاي |
| Kaybın için çok üzgünüm. Baban benim hastamdı. | Open Subtitles | أنا آسف بصدق على خسارتك والدك كان أحد مرضاي |
| Fakat ilk önce size bir hastamdan bahsedeyim. | TED | لكن دعوني أولًا أبدأ بالحديث عن إحدى مرضاي. |
| Bilgi toplamanı ve hastaları kontrol etmeni istiyorum, hem ameliyat olacakları, hem de olmuş olanları. | Open Subtitles | أريد منك الذهاب إلى القياس البعادي , و الاطمئنان على مرضاي ما قبل الجراحة و ما بعد الجراحة |
| Ne zaman görüştüğüm hastalarımdan birine bunu göstersem hepsi aynı duyguyu dışa vurdular. | Open Subtitles | وكل مرة قابلت بها أحد مرضاي وأريته هذا يعبّرون جميعهم عن نفس العاطفة |
| Birçok hastam bunları geleneksel kanser tedavilerine ek olarak kullanıyor. | Open Subtitles | الكثير من مرضاي يستعملونها كداعم لما يفعلونه مع الطب الشرقي |
| Objektif olmaya çabalıyordum ama sonu bir hastaya öfkeyle bağırmam oldu. | Open Subtitles | حاولت ان اكون هادف لكن انتهيت وانا اصرخ على احد مرضاي |
| Bir hastamla olan ilişkimin içine ettin. | Open Subtitles | أنتَ أفسدتَ علاقةً مع أحدِ مرضاي. |
| Fakat kahvenin nasıl yapıldığını hatırlayana kadar hastalara elini bile süremezsin. | Open Subtitles | لكن إلى أن تتذكر كيف تعد القهوة ابتعد عن مرضاي |