| Güneşten dolayı son birkaç zamandır tuhaf bir hastalık çekiyorum. | Open Subtitles | بسبب تعرضي لكثيراً من الشمس لقد عانيت من مرضٍ غريـــب. |
| İnsanlık tarihi boyunca tüm diğer hastalıklardan daha çok insan ölümüne sebep olan hastalık sıtma olmuştur. | TED | على امتداد تاريخ البشرية الطويل لم يودِ أيّ مرضٍ معدٍ بحياة الناس بقدر الملاريا |
| Öldürme eylemi onlar için... cinsel açıdan öyle tatmin edici ki... daha çok kurbanla... sürekli olarak bu fanteziyi tekrarlamak zorunda hissediyorlar. | Open Subtitles | القتل كان عملا وفر ارتياحا مرضٍ جنسيا للغاية بحيث كانوا مجبرين لتكرار الحلم |
| Aşağılayıcı bir konuşma dili kullanmak, doğru olmadığında bile çok tatmin edici. | Open Subtitles | لهو أمر مرضٍ جداً أن تستعمل الإهانات العامية، حتى لو كانت غير دقيقة |
| Bir hastalığı tedavi etmenin tek yolu, o hastalığı anlamaktır. | Open Subtitles | فالطريقة الوحيدة لمعالجة مرضٍ هو فهم المرض. |
| New Haven Presbiteryen'de öldüğü yazıyor uzun bir hastalıktan sonra. | Open Subtitles | (ذكر أنها توفيت في دير (نيو هيفن بعد مرضٍ طويل |
| Demek istediğim, çok uzun süredir savaştığımız ve çoğunlukla savaşı kaybettiğimiz bu hastalık hakkında söylenen inanılmaz cesur şeyler. | TED | أقصد أن ذلك شيء جريء لقوله عن مرضٍ كنا نحاربه لفترة طويلة وفي أغلب الأحيان نخسر المعركة أمامه. |
| Oğlunuz tedavisi olmayan bir hastalık yüzünden ölüyor kötü karma yüzünden değil. | Open Subtitles | يحتضر ابنكَ من مرضٍ لا علاج له وليس من العاقبة الطالحة |
| Oğlunuz tedavisi olmayan bir hastalık yüzünden ölüyor kötü karma yüzünden değil. | Open Subtitles | يحتضر ابنكَ من مرضٍ لا علاج له وليس من العاقبة الطالحة |
| Kendi iş hattında korkusuz olman gerek başkalarına verdiğin eziyetin sana hastalık şeklinde geri dönmesinden korkuyorsun. | Open Subtitles | والآن أنت تشعر بالخوف والألم الذي ألحقته بالآخرين حيث عاد إليكَ في شكل مرضٍ |
| Kendi iş hattında korkusuz olman gerek başkalarına verdiğin eziyetin sana hastalık şeklinde geri dönmesinden korkuyorsun. | Open Subtitles | والآن أنت تشعر بالخوف والألم الذي ألحقته بالآخرين حيث عاد إليكَ في شكل مرضٍ |
| Herhangi bir habis hastalık gibi zihinden kesilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | يجب استئصالها من العقل مثلها مثل أي مرضٍ ضارٍ |
| - Tabii ki hazırım. Kurutucuyu tamir ettim. Hayatımda yaptığım en tatmin edici şeydi. | Open Subtitles | أصلحت المجففة للتو. إنه أكثر شيء مرضٍ فعلته في حياتي. |
| Onun için çok daha tatmin edici bir ceza düşünüyorum. | Open Subtitles | لا، لديّ عقابٌ مرضٍ أكثر بكثير لها. |
| Kötü polisleri temizlemek mi? tatmin edici. | Open Subtitles | نكتشف الشرطيين القذريين, و ذلك مرضٍ. |
| Sevişmek çok tatmin edici olabilir. | Open Subtitles | ممارسة الجنس سيكون مرضٍ جداً |
| Gideceğim ama tatmin edici bir açıklamayla. | Open Subtitles | سأفعل، مع تفسير مرضٍ |
| Dejeneratif, ilaç dostu olmayan bir hastalığı olan bir doktor. | Open Subtitles | مع مرضٍ تنكّسيٍّ لا يستجيب للعلاج |
| Doğru, sanki yakalandığı her hastalığı abartmıyor. | Open Subtitles | صحيح، و كأنّه لايبالغ ! . بأيّ مرضٍ يُصاب به |
| Bulaşıcı bir hastalıktan dolayı karantinada. | Open Subtitles | انها في الحجر الصحي تعاني من مرضٍ معدِ |
| Hillary nerede? Bulaşıcı bir hastalıktan dolayı karantinada. | Open Subtitles | انها في الحجر الصحي تعاني من مرضٍ معدِ |