Yani, park alanını kullanmak için izin aldıkları ortada. - Aileler rahatsız değil. | Open Subtitles | من الواضح أن لديهم الإذن باستخدام مركن السيارات |
Eminim, bölge barosu içlerinden birinin park köşelerinde emdirdiğini duymaktan çok hoşlanır. | Open Subtitles | أنا متأكد أن مكتب التحقيقات سوف يحب أن يعلم حول موظف منه.. يحصل على من يمصّ قضيبه في مركن السيارات. |
Sizi bir daha bu park alanında görmeyeyim. | Open Subtitles | لا تدعاني أمسك بكما في مركن السيارات هنا مرة أخرى. |
park yerindeydim, sizse evin yanında önümdeydiniz. | Open Subtitles | كنت مركن السيارة وكنت بالأمام بجانب المنزل |
Siz yan yola park etmiştiniz. | Open Subtitles | كنت واقفاَ هناك في مركن السيارات |
Meğerse benim şanslı park yerim yokmuş. | Open Subtitles | تبين انه لم يكن هناك ابداُ مركن حظ |
Açıkçası, Bay Luthor park görevlisinden bir laf alabildiğim için bile şanslı sayıyordum kendimi. | Open Subtitles | (حقا، سّيد (لوثر لقد كنت محظوظة بالحصول على تصريح من حارس مركن السيارات |