Buraya yılda sadece bir kere gelir, ama bu yüzden hiç eleştirilmez. | Open Subtitles | انه يخرج فقط مره في كل سنه ولا يمسك أي انتقادات عليه أطلاقاً |
Günde bir kere besle yeter. Üzgün görünürse balistik çizelgelerinden birkaçını oku. | Open Subtitles | اطعميه مره في اليوم و اقرا له بضع كتب لو شعر انه وحيد |
Çok nadir görülen ağustosböceğine fırtınayı da eklersen bu, insanın ömründe bir kere karşılaşacağı türden bir olay olur. | Open Subtitles | انها مثل معجزه طبيعيه تاتي مره في العمر! هل تعرف كم نحن محظوظين؟ |
Pekala, Bunu günde bir kere kendime yapacağım. | Open Subtitles | إذا هل أفعل هذا مره في اليوم لنفسي |
bir kere Mentawais Adalarında ve bir kere de Saskatchewan'da geyik avlarken. | Open Subtitles | مره في جزر منتواي ومرة اخرى عندما كنا في رحلة صيد موظ (غزال أمريكي) |
Bu insanın hayatında bir kere gelebilecek bir fırsat. | Open Subtitles | انها فرصه تأتي مره في العمر |
Böyle fırsat hayatta bir kere karşına çıkar. | Open Subtitles | فُرصة مره في العُمــر |
"Hayalet Avcıları"ndaki proton çantasının aynısı bende var ve haftada en az bir kere kıyafetimin üstüne takarım. | Open Subtitles | وانا املك نسخه ممتازه من the "Ghostbusters" proton pack "Ghostbustersسلاح يستخدم في اضعاف الاشباح وأسرها تم ظهوره لاول مره في فيلم" الذي في الحقيقة أرتديه مرة في الاسبوع على الاقل عادةً مع الملابس |