ويكيبيديا

    "مستحق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hak
        
    • layık
        
    • değer
        
    Diğer bir deyişle, hayattaki pozisyonunuz rastlantısal görünmez, ancak layık olduğunuz ve hak ettiğinizdir. TED بعبارة اخرى,فان موقعك في الحياة لا ياتي بمحض الصدفة و انما هو مستحق و مُكتسب.
    Ama ben kalırsam, benim ortalamamı geçerek bunu herkesin önünde hak ettiğini kanıtlamış olursun. Open Subtitles لكن لو فشلت أنا ستربح بتخطي معدل درجاتي و يكون فوزاً مستحق في أعين الجميع
    Ayrıca henüz sahip olmadığım ehliyetimden de üç puan ceza aldım ve suçluların önünde paslanmaz çelikten bir kâseye çişimi yapmayı reddettiğim için de hak edilmemiş bir özrü dilemeye zorlandım. Open Subtitles كما أني حصلت على 3 نقاط كمخالفة على رخصة القيادة التي لم أحصل عليها بعد كما أني أجبرت على تقديم اعتذار غير مستحق
    Şimdi, eğer sonuç elde edemiyorsan o zaman, Space Labs, bu proje için layık gördüğü sıradaki adamı seçmek zorunda. Open Subtitles والآن إن لم تستطعتقديم النتائج عندها المعمل سيجد نفسه مجبراً على ثاني رجل مستحق بهذا المشروع
    Eğer yarın burada ölürsek bütün bunlara değer. Open Subtitles أذا متنا غداً سيكون الأمر مستحق
    Sanki birisi Sean'a sonunda uzun zamandır hak ettiği yaşam boyu başarı ödülünü verdi. Open Subtitles جائزة إنجازِ العمرَ هو مستحق بجدارة جداً. لَكنِّي لَمْ أَقْتلْه.
    Ayrıca hak etmeyeni cezalandırmak şeytanın yolu değildir. Open Subtitles بالاضافة , معاقبة الغير مستحق ليست طريقة الشيطان
    Ve ben sana teşekkür etmek istiyorum, efendim sonunda bana hak ettiğim inancı verdiğiniz için. Open Subtitles وأريد أن أشكرك سيدي على الإعتراف أخيراً , حيث إيمانك مستحق
    Ailem, sizden bu zahmetli işi yapmanızı istiyorum, bu zor işi; çöplük olarak gördüğümüz, kolaylıkla yok saydığımız ve gözden çıkardığımız insanlara hak edilmeyen iyiliği sunma ve yayma işini. TED أيتها الأسرة، أطلب منكم أن تقوموا بالعمل الشاق، العمل الصعب، العمل المتمخض عن منح إحسان غير مستحق لهؤلاء الذين ندنيهم لمستوى القمامة الذين يمكننا أن نتجاهلهم وننبذهم بسهولة.
    Sanırım bu yemek koca bir alkışı hak ediyor. Open Subtitles أعتقد أنّ التصفيق لهذا العشاء مستحق
    Katiller, tecavüzcüler onlar. Ölmeyi hak ediyorlar. Open Subtitles إنهم قتلة، مغتصبون، موتهم مستحق جداً
    Onu hak ettiği kadere mahkûm eden hareketlerinden yalnızca biri! Open Subtitles وهذا أحد الأفعال التي قادته لمصير مستحق
    Han'ım, oğlum hak ettikleri şeyi alacaklar. Open Subtitles الخان، و بنيّ سيأخذون ما هو مستحق لهم
    Karanlık Oyun Alanı'nda yaşadığınız eğlence, gerçek bir eğlence değildir, çünkü hiç hak edilmemiştir ve ortam suçluluk, korku, endişe, kendinden nefret etme gibi bütün o güzel erteleyici duygularıyla doludur. TED المرح الذي تحظى به في (حديقة الألعاب المظلمة) ليس مرحًا حقيقياً ، لأنه غير مستحق نهائيًا و الجو من حولك يمتلئ بالذنب، التعاسة، القلق وكره النفس كل مشاعر المسوِّفين الجميلة ..
    Teker teker götür de seni sürükleyip layık olduğunu sona kavuşturmasınlar. Open Subtitles ذات يوم سوف يسحبونك إلى زوال مستحق
    Noublesso Veritable'ye katılmaya layık mısın? Open Subtitles هل أنت مستحق لتعميد معمدان " نوبليسر " ؟
    Yükünüzü ortadan kaldırmaya layık değilim. Open Subtitles أنا غير مستحق أن أحمل عبئك
    Buna layık değilim. Open Subtitles لا .أنا غير مستحق
    Umarım buna değer. Open Subtitles أتمنى أن يكون حب مستحق
    Öyleyse buna değer. Open Subtitles إذاً كل شيء مستحق
    Bir futbolcu için o paraya değer. Eski futbolcu. Open Subtitles هذا مستحق للاعب كرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد