Adam, hedef tahtası gibi. Sizinkileri de katil zannetmiş. Kusura bakma. | Open Subtitles | إنه مستهدف وأعتقد بأن اولئك الرجال قتله , أعتذر عن ذلك |
Adam, hedef tahtası gibi. Sizinkileri de katil zannetmiş. Kusura bakma. | Open Subtitles | إنه مستهدف وأعتقد بأن اولئك الرجال قتله , أعتذر عن ذلك |
Ama biz geçerli ya da kazanç sağlayan bir hedef kitle olarak algılanmıyoruz. | TED | لكن لا يُنظر إلينا كمجهور مستهدف مربح ماديًا وقابل للاستمرار. |
Dublör kullanıyordun. Yani hedef olduğunu düşünüyordun. | Open Subtitles | اذا كنت تستعمل شبيه فأنت كنت على علم انك مستهدف |
Bunu düzenlemekle görevlendirilen yargıç tekrar sayımın tamamlanması için hedef zaman olarak pazar saat 2'yi belirledi. | Open Subtitles | حدد موعد نهائي مستهدف في 2: 00 بالتوقيت الشرقي من يوم الأحد ليتم استكمال الفرز |
Efendim, azınlık üyesi olduğum için hedef olduğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | سيدي. أشعر أنني مستهدف . الأنني انتمي الى مجموعة الاقليات |
Çoğu şu milyarder Bruce Lieb ve şirketleriyle ilgili dosyalar. Bana kalırsa hedef olan o. | Open Subtitles | هذا الذى يخص البليونير بروس ليب وشركاته أظن أنه مستهدف |
Şimdi karşıma çıkacak herhangi bir gezgin için bir hedef haline geldim. | Open Subtitles | الآن ، أنا مستهدف لأي مسافر ربما يصادفني |
Andy'nin bir sübyancı tarafından hedef alınma olasılığını düşünmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن ننظر إلى إحتمال أن آندي مستهدف من قبل متحرش بالأطفال |
Evet, bu konuda ben de halktan yanayım, ...çünkü NSA tarafından hedef alındığıma dair bir dedikodu duydum. | Open Subtitles | أعتقد أنني مع العامة في هذا الأمر لأنني سمعتُ شائعة أنني مستهدف من قبل الأمن القومي |
hedef olduğunu düşündürerek davayı yönlendirdin. | Open Subtitles | باقناعنا بأنك مستهدف حولت اتجاه تحقيقنا |
Sana Nevins'in FBI soruşturmasındaki aktif hedef olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك بأن نيفينز مستهدف من قبل تحقيقات نشطة لمكتب التحقيقات الفيدرالي |
Bir insan tabağındaki balığı ya da deniz mahsulünü yemek için sofraya oturduğunda aslında neredeyse soyu tükenme noktasına kadar tüketilen, hedef alınmış bir balığı yiyor. | Open Subtitles | عندما يجلس أحدهم على المائدة، ليتناول سمك أو طعام بحر في طبقه، ما يفعلونه في الواقع هو أنّهم يأكلون سمكً مستهدف |
hedef telefondan hangi numaranın arandığını söyler. | Open Subtitles | يخبرك بالأرقام التي تم .. الإتصال بها من أي هاتف مستهدف |
Ben artık üstünde hedef işaretiyle gezen bir adamım. Ne için? | Open Subtitles | أنا رجل مستهدف في هذا القسم, لأي سبب؟ |
Onu öldürdüğünüzü öğrendiğinde hedef hâline geleceksiniz. | Open Subtitles | عندما يكتشف أنك قتلته ستكون مستهدف |
Yaramaz Rus ajanlar tarafından hedef alındın. | Open Subtitles | انت مستهدف من قبل عملاء روسيين أوغاد |
Bilmemiz gereken şey ikisi mi yoksa sadece biri mi asıl hedefti? | Open Subtitles | ما علينا معرفته إن كان كلاهما مستهدف أم واحد ؟ |
Onu öldüren Köşe Atıcısı'nda sana kayıtlı 9 mm Glock bulduk. | Open Subtitles | وجدنا سلاح 9 ملم مسجل بإسمك في مستهدف الزوايا الذي قتله |
Direkt hedefli. | Open Subtitles | شيء مستهدف جداً. |
Ben, hedeflenen kalbin senin olduğunu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | أنا يمكن أن أفهم بأنّه قلبك من كان مستهدف |