| İlk saldırı, intihar bombacısı ve silahlı adamlar ilk müdahale edenleri yem olarak... | Open Subtitles | الهجوم الأولي يحوي عملية انتحارية وعلى الأقل رجلان مسلّحان على مايبدوا خصصوا للإغواء |
| Şimdiye kadar aldığımız rapora göre iki silahlı adamın okulun spor salonunda yolunda gitmeyen bir soygunun ardından rehineler aldığını gördük. | Open Subtitles | ما نعرفه حتى الآن هو أنه يوجد رجلان مسلّحان قد أخذا رهائن بداخل الصالة الرياضية للمدرسة بعد هروبهم من محاولة سطو فاشلة |
| Şimdiye kadar aldığımız rapora göre iki silahlı adamın okulun spor salonunda yolunda gitmeyen bir soygunun ardından rehineler aldığını gördük. | Open Subtitles | ما نعرفه حتى الآن هو أنه يوجد رجلان مسلّحان قد أخذا رهائن بداخل الصالة الرياضية للمدرسة بعد هروبهم من محاولة سطو فاشلة |
| Bakın, dersin ortasında iki silahlı adam beni alıp FBI'ya getirdi. | Open Subtitles | إسمع، ظهر عميلان مسلّحان في صفي لإصطحابي إلى المباحث الفيدرالية. |
| Şüpheliler silahlı ve tehlikeliler. | Open Subtitles | طرازها؟ المشتبهان مسلّحان وخطيران |
| Kapıda iki paralı asker. silahlı ve geliştirilmiş. Anlaşıldı. | Open Subtitles | حارسان عند الباب مسلّحان ومعززان آليًا |
| Mass SWAT, dikkatlice hareket edin. Bu adamlar silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | (ماس سوات)، تقدّموا بحذر هذان الرجلان مسلّحان و خطيران |
| Bay Reese, rehineleri var. Ayrıca silahlı iki adam daha var. | Open Subtitles | سيّد (ريس)، لديهم رهائن، وهنالك رجلان مسلّحان. |
| Geliyorlar. İki kişi, silahlı. | Open Subtitles | إنّهم قادمون، رجلان مسلّحان. |