Pek şüpheli de kalmadı, ha? | Open Subtitles | و لا يوجد مشتبة بهم كثيرون أيضاً |
Önemli olan şu ki Ali'nin katili öldü ve artık şüpheli biz değiliz. | Open Subtitles | أهم شيء ان قاتل "ألي" مـات ولم نعد أشخاص مشتبة بهم |
Aynı giyimli iki şüpheli. | Open Subtitles | اثنين مشتبة بهم , ملابسهم متطابقة |
şüpheli kaçakçıları taşıyor. | Open Subtitles | تحمل مهربين مشتبة بهم |
- Beş ana şüpheli vardı. - Birinin adı Blessington'dı. | Open Subtitles | كان هناك خمسة مشتبة بهم - (واحد منهم يٌدعي (بليسنجتون - |
Bir cinayet, on şüpheli. | Open Subtitles | قاتل واحد، عشرة مشتبة بهم |