| Kimi yönlerden zalimce aşırı hislerle dolu ve ilkelceydi. | Open Subtitles | انه إيمان مشحون بالعاطفة وبدائي على نحو ما |
| Buralarda bir yerlerde dolu silah olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك سلاح مشحون بالطلقات في مكان ما. |
| Uluslararasında tehlikeyle dolu ülkeleri işaret eden en güvenli yoldur. | Open Subtitles | إشارة الأممِ التي الطريقِ الأكثر أماناً خلال البلادِ... مشحون بالخطرِ. |
| Alternatif gerçeklik sürücüsü sadece %70 oranında şarj oldu. | Open Subtitles | ومحرّك الواقع الموازي مشحون بنسبة 70 بالمئة فقط. |
| Seni okuldan almak için iş yerinde çok Yoğun bir günü bıraktım. | Open Subtitles | اضطررت لترك يوم مشحون في العمل لكي آخذك من المدرسة |
| Laptop'um şarjı var. Onu kullanıp bağlanabiliriz. | Open Subtitles | حاسبى المتنقّل مشحون يمكننى توصيله بالشبكة |
| Tamamdır, tüm enerji Yüklendi. | Open Subtitles | انتهيت، وكل شئ مشحون |
| Silah onu güvende hissettiriyor. dolu bile değildir. | Open Subtitles | المسدس هو فقط للحماية، أشك أنه مشحون حتى |
| Bize, sıradan bir parça çimen gibi görünen şey parlak işaretlerle dolu. | Open Subtitles | ما يبدو لنا وأنه رقعة عادية من العشب مشحون بعلامات براّقة. |
| Demek ki çabuk öfkelenmiş, kalbi kırıkmış, e dolu bir de silahı varmış. | Open Subtitles | أليكس كان سريع الغضب, بقلب محطم, ومسدس مشحون |
| Galaksi senin gibi insanlarla dolu bir gezegene maruz kalmak zorunda mı? | Open Subtitles | لديكم تحمل المجره كله كوكب بأكمله مشحون بأناس مثلك |
| Fakat dolu bir silah taşımanın da zararı yoktur. | Open Subtitles | لكن الحصول على بولتر مشحون لا يضر |
| Tehlikelerle dolu bu görev için yeterince ateşli silah getirdiğinize emin misin? | Open Subtitles | عمل مشحون بالمخاطر تظن الفتيان |
| Tamamen dolu. | Open Subtitles | إنه مشحون بالكامل. |
| Dünya tehlikelerle dolu. | Open Subtitles | لأن العالم هناك مشحون بالخطر |
| - Dediğim gibi, dolu. - Eyvah. | Open Subtitles | مشحون كما أخبرك |
| Bu yavrunun şarj olduğundan emin olmak istersin, değil mi? | Open Subtitles | أعني ، لابد أن نتأكد بأن هذا مشحون بما فيه الكفاية |
| Dâhili güç tam olarak şarj edildi. | Open Subtitles | مخزون الطاقة الداخلية مشحون بالكامل |
| Yoğun bir sabahtan sonra yemeğe gelebilmene sevindim. | Open Subtitles | مسرور انك تمكنت من حضور الغداء بعد قضائك صباح مشحون |
| Elini yüzünü yıkamalısın- Bizi bekleyen zorlu bir gün var, Yoğun bir gün aslında. | Open Subtitles | يجب أن تغتسل لدينا يوم مشحون أمامنا مشحون بالفعل |
| Telefonumun şarjı tam, böylece eve dönmek için havalı araba çağırabilirim. Havalı araba mı? | Open Subtitles | وهاتفي مشحون تمامًا، حتّى يُمكنني الإتّصال بسيّارة تنس لتعيديني للمنزل؟ |
| Alışverişe çıkmış ve şarjı bitmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما هي ذهبت للتسوق وهاتفها غير مشحون |
| Ana silah Yüklendi ve hazır. | Open Subtitles | السلاح الرئيسى مشحون ومستعد ....."رش" |