| Bir şüpheli çete muhbiri merc'd var iki hafta önce aynı noktada. | Open Subtitles | عضو عصابةٍ مشكوكٌ بأمره قد تم قتله قبل أسبوعين في نفس المكان |
| Orası şüpheli işte. Küçük manevramızdan haberi olmuş. | Open Subtitles | هذا مشكوكٌ فيه، لقد شمّ خبرًا بشأن مناورتنا الصغيرة |
| Fakat bu gibi şüpheli adamlarla ilişkisi olan bir Amerikalıyı araştırmazsam ihmalkâr davranmış olurum. | Open Subtitles | ولكنّني سأكون مهملاً لو لم أقم بالبحث في شخصٍ أمريكي مشكوكٌ به يرتدي ربطة العنق |
| şüpheli. | Open Subtitles | هذا مشكوكٌ فيه، فعلاقتهم ببعض قوية |
| - Athena, o terapiler saçmalık ve en basit hastalıkta bile sağladığı tedavi şüpheli. | Open Subtitles | - إنها علاجات تافهه - معالجة بالجُرعات هذا أمرٌ مشكوكٌ فيه وهو للحالات الثانوية |
| Arthur Teller şüpheli bir biçimde öldü. | Open Subtitles | إسمع ،، (ارثر تيلر) ماتَ تحتَ ظروفٍ مشكوكٌ فيها |
| Biraz şüpheli. | Open Subtitles | ذلك مشكوكٌ فيه |