| Size dün baseball sopasıyla vurmuş biri, bugünün bilgi kaynağı olabilir. | Open Subtitles | الرجل الذي ضربك بمضرب بيسبول أمس قد يكون مصدر معلومات اليوم |
| World of Warcraft hakkında destansı bir bilgi kaynağı oluşturuyorlar. | TED | إنهم يبنون مصدر معلومات أسطوري عن ورلد أوف ووركرافت |
| Bizim bilmediğimiz bir bilgi kaynağı olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا مُتأكد من أن لديه مصدر معلومات لا نعلم بشأنه |
| Tüm adamlarımın bildiği güvenilir ve gizli bir bilgi kaynağım olduğu. | Open Subtitles | كل ما يعرفه رجالي هو أن لدي مصدر معلومات موثوق جداً وسري للغاية |
| Hiçbir bilgi kaynağım yok. | Open Subtitles | فلا أملك مصدر معلومات |
| O zaman, Bourne'un kaynak olmadığına emin olabiliriz. | Open Subtitles | بذلك أعتقد أنه يمكننا التأكد أن (بورن) ليس (مصدر معلومات (روس |
| Baban, pek güvenilir bir bilgi kaynağı değil. | Open Subtitles | ان والدك ليس مصدر معلومات موثوق به |
| Bella Union'cularla Artie Simpson'a aracılık yapan kimse... başlıca bilgi kaynağı olmalı. | Open Subtitles | من توسط بين جماعة نقابة (بيلا) و(آرتي سيمبسون) سيكون مصدر معلومات رئيسياً |
| "bilgi kaynağı cep telefonu yoluyla gönderilen fotoğraflar." | Open Subtitles | "مصدر معلومات " كشف تبادلا للصور عبر الهواتف " |
| Ortak birine dair bilgi kaynağı olarak. | Open Subtitles | مصدر معلومات فيما يتعلق بالتبادل |
| Lindsay şu an gerçekten işe yarar bir bilgi kaynağı değil. Biraz sarsılmış. | Open Subtitles | (ليندسي) ليست مصدر معلومات مُفيدًا إنها مضطربة قليلاً |
| Bauer, geçtiğimiz iki yıI boyunca yarı güvenilir bir bilgi kaynağı olarak çalıştı. | Open Subtitles | (باور) كان لديه مصدر معلومات نصف موثوق به، خلال العامين المنصرمين |
| Bu ne amına koyum? "bilgi kaynağı." | Open Subtitles | ماذا يعني " مصدر معلومات " ؟ |
| Ne tür bir kaynak? | Open Subtitles | مصدر وقود، مصدر معلومات |
| Bir kaynak. | Open Subtitles | كانت مصدر معلومات |