| Miles, bagaj vagonu açıktı. Yani, ardına kadar açıktı. | Open Subtitles | عربة الأمتعة كانت مفتوحة، أعني، حقاً، كانت مفتوحة على مصراعيها |
| Dünya piyasası Nazik El için ardına kadar açılmış durumda. | Open Subtitles | كل سوق العالم لليد اللطيفه إنفتحت على مصراعيها |
| - Kapılar ardına kadar açılacak. | Open Subtitles | ستفتح هذه الأبواب على مصراعيها |
| Ping'e de ki, belirsiz bir tarih için davayı erteleyebilirmişsin. | Open Subtitles | اخبريه أنك لربما فتحت القضية على مصراعيها |
| Ah, bugün piyasada olsaydım ne yapar eder, gerçekleri öğrenir sonuna kadar kurcalardım bu olayı! | Open Subtitles | لو كنت حياً الآن لوجدت طريقة للحصول على الحقائق ولفتحت هذه القضية على مصراعيها |
| Amerika, yabancı ülkelerden gelen kişileri kabul etmek için kapılarını ardına kadar açtı. | Open Subtitles | أبواب "أمريكا" مفتوحة على مصراعيها ويأتيها بشر كثيرون من دول اجنبية |
| Ama ön kapı ardına kadar açıktı! | Open Subtitles | ولكن الباب الأمامي ترك مفتوحة على مصراعيها! |
| Dicus orada, ardına kadar açık. | Open Subtitles | Dicus هناك حق، مفتوحة على مصراعيها. |
| * Ve kollarım açık ardına kadar * | Open Subtitles | ¶ وذراعي مفتوحة على مصراعيها. |
| Ping'e de ki, belirsiz bir tarih için davayı erteleyebilirmişsin. | Open Subtitles | اخبريه أنك لربما فتحت القضية على مصراعيها |
| Bırak, kolların her ana sonuna kadar açık olsun. | Open Subtitles | 'افتحوا أذرعتكم على مصراعيها' 'في كل لحظة لقاء' |
| Yirmi yıl boyunca gözler sonuna kadar arkadaşlar, düşmanlar ve hainlerin üzerindeydi. | Open Subtitles | عشرون عاماً وعيناي مفتوحتان على مصراعيها على الاصدقاء.. |
| Kurtarıcımıza kapıları sonuna kadar açın! | Open Subtitles | إفتحوا الأبواب على مصراعيها لمنقذنا |