| Bu hikayeyi size anlatmak zorunda kalmak istemezdim. | Open Subtitles | هذه قصة اتمنى لو أنني غير مضطر ان احكيها |
| Bazen insan başını derde sokmak için uğraşmak zorunda. | Open Subtitles | إيدى , احيانا تكون مضطر ان تخرج من طريقك لكى تقع فى المشاكل |
| Ben ajan olmadığımı ispatlamak zorunda değilim ki. | Open Subtitles | لست مضطر ان اثبت اني لم اكن عميل سوفييتي |
| Seni yalnız bırakmak zorundayım, çabucak geleceğim. | Open Subtitles | انا مضطر ان اترككم بمفردكم, سأعود سريعا. |
| Arabanı çekmeni istemek zorundayım, lütfen. | Open Subtitles | رجاءً, انا مضطر ان اطلب منك ان تبعد سيارتك |
| Buranın okullarının güzel yönü o da tek tip giyinmek zorunda olmaman. | Open Subtitles | افضل شئ فى المدارس هنا انك لست مضطر ان ترتدى زى موحد ... |
| Dostum, bana bunu yapmak zorunda değilsin, Bucum, dostum. | Open Subtitles | لست مضطر ان تفعل هذا الهراءبي, بيكوم |
| - Neden? Adamı rahat bırak. Sana söylemek zorunda değil. | Open Subtitles | اترك الرجل وشأنه ليس مضطر ان يخبرك |
| Tekrar söylemek zorunda kalmak istemiyorum! | Open Subtitles | -لست مضطر ان اقول لك هذا مرة اخرى! |
| - Orada yalnız olmak zorunda değilsin? | Open Subtitles | -لست مضطر ان تذهب الى هناك لوحدك |
| Artık ezik gibi hissetmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لست مضطر ان تظهر بمظهرالفاشل بعد الآن . |
| Bantlamak zorunda kalmış olabilir. | Open Subtitles | ربما هو مضطر ان يغلقها بشريط |
| Söylediğin hiçbir şeyi yapmak zorunda değilim çünkü... | Open Subtitles | ... لست مضطر ان افعل اى شئ تقوله لأن |
| Hepinizin bunları giymenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | -انا مضطر ان اسألكم ان تضعوا واحدة من هذة الكمامات |
| Şimdilik hoşçakal demek zorundayım. | Open Subtitles | انا مضطر ان اقول مع السلامه الان |