Ama her gece karanlık çöküp, yıldızlar çıktığında gökyüzüne bakacağım Doktor. | Open Subtitles | لكن كل ليلة، دكتور عندما يصبح الجو مظلما و تظهر النجوم |
Ve Gaby'nin, karanlık bir varlığın sokağa geldiğinden haberi yoktu. | Open Subtitles | وغابي لم تكن تعلم ان مخلوقا مظلما قد وصل للحي |
Evime yaklaşırken her şeyi normalin ötesinde karanlık ve durgun buldum. | Open Subtitles | وحين وصلت عند عائلة إيستايت وجدت المكان مظلما و غير طبيعي |
karanlıktı. Bıçağını sağa sola sallıyordu. Peki ya bardan önce? | Open Subtitles | كان المكان مظلما و يلوح بسكين وقبل ذلك في البار؟ |
karanlıktı, ama eminim ki orada biri vardı... örtünün altında biri vardı. | Open Subtitles | كان مظلما لكني متأكد أن شخص ما كان معها تحت الأغطيه |
llgilenir misiniz bilmem ama yarım saat sonra hava kararacak. | Open Subtitles | انا لا اعلم لو انك تهتم ام لا. ولكن بعد نصف ساعه سيصبح المكان مظلما |
James, tek başına ölüyorsun ve her şey kararıyor. | Open Subtitles | لاتقل ذلك جيمس,ستموت لوحدك ويصبح كل شيء حولك مظلما |
Ama kara delik dışarıdan karanlık da olsa, içeriden karanık değildir, çünkü galaksinin bütün ışığı arkamıza düşebilir. | TED | و رغم أن الثقب الأسود يبدو مظلما من الخارج، فإنه ليس مظلما في داخله، لأن كل الضوء القادم من المجرة يسقط فيه |
İlk kadın bu dünyaya geldiğinde karanlık bir gündü. | Open Subtitles | لقد كان يوما مظلما عندما اتت اول امراة الى هذا العالم |
karanlık olduğundan ve korktuğum için, gözlerimi kapamıştım. | Open Subtitles | بالطبع كان المكان مظلما و عيناى كانتا مغلقتين من الذعر |
Sualtı aracının ışıkları olmazsa burası tamamen karanlık olur. | Open Subtitles | ..بدون إضاءة الغواصة سيكون الجوار مظلما تماما |
Aile arazisine yaklaştığımda, her şeyin doğal olmayan bir şekilde karanlık ve sessiz olduğunu gördüm. | Open Subtitles | وحين وصلت عند عائلة إيستايت وجدت المكان مظلما و غير طبيعي |
Çok karanlık, bu yüzden iyi göremiyorum. | Open Subtitles | إنه كان مظلما لذلك لم أستطيع الرؤية بوضوح |
Ateş edecektim ama her yer zifiri karanlıktı. | Open Subtitles | كنت سأطلق النار عليه , و لكن المكان كان مظلما |
Hava karanlıktı ve toprak yolda giderken kaybolmuştuk. | Open Subtitles | كان الطريق مظلما وضعنا نقود في طريق طيني |
Çok karanlıktı. Bilemiyorum. Bir adamın yüzünü gördüm ve çok çabuk oldu. | Open Subtitles | كان الأمر مظلما ورأيت وجه هذا الرجل حدث الأمر سريعا |
Etraf karanlıktı ve adam uzaktaydı. | Open Subtitles | لا أدري. تعرف كان المكان مظلما ، وكان الرجل بعيدا جدا. |
Beni göremeyeceği kadar karanlıktı galiba. | Open Subtitles | كان المكان مظلما جداً لتتمكن من رؤيتي كما اظن |
Gözleri belki biraz daha birbirinden uzak olabilir. Hava karanlıktı. | Open Subtitles | عينية كانا متباعدين قليلا كان الجو مظلما بعض الشيء |
Hey, hey, nasıl geri gideceğimi bilmiyorum, hava kararacak! | Open Subtitles | مهلا، مهلا، أنا لا أعرف كيف أعود سيكون مظلما |
Şu an burası 15 derece. Dışarıda hava kararıyor. | Open Subtitles | انها 58 درجة هنا و الجو اصبح مظلما في الخارج |
VIP girişleri ne kadar karanlıkmış. | Open Subtitles | مدخل الشخصيات الهامة يبدو مظلما |