| İnsanlar tedavi edilebilir hastalıklardan ölüyorlar Güney Merkez Los Angeles'da. | TED | الناس يموتون بسبب أمراض يمكن معالجتها. في منطقة ساوث سنترال، لوس أنجلوس. |
| Hayvanlar hasta olduğunda antibiyotiklerle tedavi edebilirdiniz, böylece ölmezler ve büyümeye devam ederlerdi. | TED | عندما تكون الحيوانات مريضة، يمكننا معالجتها بالمضادات الحيوية لكي لا يموتوا ويستمروا في النمو. |
| Siz zatürresiniz... bunu tedavi edebiliriz. | Open Subtitles | أنت مصابة بالإلتهاب الرئوى ويمكننا معالجتها |
| - Ben daha ziyade tedavisi olan hastalıklara inanırım. | Open Subtitles | أؤمن أكثر بأن الأمراض يمكن معالجتها |
| Ama Danny, K'un-Lun'a dönünce Üstat Lei Kung onu düzeltebilir. | Open Subtitles | لكن المعلم "لي كونغ" يمكنه معالجتها حالما يعود "داني" إلى "كون لان". |
| Staf enfeksiyonu vardı. Ben de onu iyileştirmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | انها مصابة بعدوى خطيرة و التي كنت احاول معالجتها |
| Sen istemediğin sürece onu düzeltmek benim işim değil. | Open Subtitles | ,و ليس من شأني معالجتها بالطبع مالم تطلب مني هذا |
| Benden tedavisini devralmamı istedi. | Open Subtitles | لقد طلبت مني أن أتولى معالجتها |
| Siz zatürresiniz... bunu tedavi edebiliriz. | Open Subtitles | أنت مصابة بالإلتهاب الرئوى ويمكننا معالجتها |
| Kendisi şu an tedavi altında ve Tanrı'ya dua ediyor, yakında iyileşecek. | Open Subtitles | يتم معالجتها الان ونصلى انه بنعمة الله ستشفى منه قريبا |
| Tanrı apandisit iltihabından ölmemizi isteseydi bize onu tedavi etme kabiliyetini vermezdi. | Open Subtitles | لو أرادنا أن نموت بالتهاب الزائدة الدودية، لما أتاح لنا القدرة على معالجتها |
| Bu şeyler tedavi edilebilir. | Open Subtitles | إنها واقعة في الحب هذه الأشياء يمكن معالجتها |
| Hatta bazı kemik kütleleri. O bir yanık hastası gibi tedavi ediliyor. | Open Subtitles | حتى كتلة عظامها انخفضت، يتم معالجتها كضحية حريق |
| Evet, ama başka bir eyalette tedavi olamaz mı? | Open Subtitles | نعم لكن هل يمكن معالجتها في ولاية آخرى ؟ |
| Bulabilirsen tedavi edersin. | Open Subtitles | لو استطعت العثور عليها، بإمكانك معالجتها. |
| Ve birkaç kez bu hastalıkların tedavi olduklarını gördüm. | Open Subtitles | ومرات كثيرة رأيت أمراض كهذه تتم معالجتها |
| Bazı kanserleri radyasyon ile tedavi edebilirsin. | Open Subtitles | بعض الأورام لا يمكن معالجتها بدورة للاشعاع |
| Martin, dur ben konuşayım. Bayım, tedavisi zor bir enfeksiyondu. | Open Subtitles | .(دعني أتولَّ الأمر يا (مارتن .يا سيّدي، تلك الإصابات قد تصعُب معالجتها |
| Damon ve Enzo onu düzeltebilir. Pekâlâ, bu harika. | Open Subtitles | -دايمُن) و(إينزو) بوسعهما معالجتها) . |
| Ben onu iyileştirmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | حاولت معالجتها. |
| Dünyamızın barışçıl olması için açıkça adaletsizlikleri ve kusurları var ve eğer hackerlar bunları ortaya çıkarmak ve düzeltmek için yardımcı olursa neden olmasın | Open Subtitles | هناك مظالم واضحة وعيوب في عالمنا ويمكن معالجتها سلميا وإذا كان المتسللون يمكنهم أن يساعدوا في فضح أو إصلاحها ، أنا أقول لم لا؟ |
| Blue Cross onun tedavisini reddetmedi. | Open Subtitles | صليبأزرقلَمْيُنكرْها معالجتها. |
| Ama ilk once halletmemiz gereken bir Konu var. | Open Subtitles | لكن أولاً ثمة قضية ملحّة تلزمنا معالجتها |