| Yaptıkları sıradışı iş sonucunda şehirde bulunan Protestan ve Katolik iki katedrale rakip olacak bir tapınak doğdu. | TED | وأنتج عملهم الرائع سوياً معبداً ينافس الكتدرائيتين الموجودتين في المدينة؛ إحداهما كاثوليكية والأخرى بروتستانتية، |
| Ve senin adına bir tapınak inşa edeceğim, ...o tapınakta senden başka hiçbir tanrı olmayacak. | Open Subtitles | و سوف ابنى معبداً لتمجيد اسمك و لن يكون هناك آلهة أخرى غيرك |
| Sizi temin ederim ki bu Babürler, muhteşem bir tapınak inşa edecek. | Open Subtitles | ثقي جيداً أن المغول سيبنون معبداً باهراً لآلهتك |
| Yozlaşmamış bir mabet bulmalıyım, hepsi bu. | Open Subtitles | أريد أن أجد معبداً خالياً من الفساد فحسب |
| Vajinam bir mabet değildir. | Open Subtitles | -مهبلي ليس معبداً |
| Şah beni din değiştirmeye zorlamadı. Üstelik benim için bir tapınak inşa etti. | Open Subtitles | الامبراطور لم يجبرني على تغيير الديانه بل وجعل لي معبداً |
| -Siz buna tapınak mı diyorsunuz? | Open Subtitles | هل تسمي ذلك معبداً : |
| Başka bir tapınak yap. Birini öldür. | Open Subtitles | ابن معبداً آخر اقتل أحد |
| Şah, Tac Mahal'i o kadar beğenmiş ki, nehrin diğer tarafına da başka bir tapınak inşa etmiş. | Open Subtitles | أتعلم كان (شاه) يحب التاج جداً لذا فبنى معبداً آخر مثله تماماً على الجانب الآخر من النهر |
| Kalküta'da her gün bir çocuğun kurban edildiği eski bir tapınak olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين أن هناك معبداً فى "كلكتا" كانوا يضحون فيه بطفل رضيع كل يوم (كلكتا= مدينة تقع شرق الهند) |
| Ayrıca doğum tanrıçası Venüs için tapınak da yapacağım | Open Subtitles | سأبني أيضاً (معبداً لوالد الإلهة (فينوس |
| - Bu tapınak değil, dostum. | Open Subtitles | ! هذا ليس معبداً - ! |
| Kara bir mabet. | Open Subtitles | معبداً أسود. |