| Seninle her zorluğa göğüs gerdi şimdi ondan utanır mı oldun? | Open Subtitles | لقد عبر الجحيم معكي و الآن تريدين أن تجلبي له الخزي؟ |
| Seninle oyun oynamaya gelmediğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتكي بأني لست هنا .لألعب معكي لعبة التخمين |
| Seninle beş dakikalığına sevişmemi istemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | الا تريدني أن أمارس الجنس معكي لمدة خمس دقائق، أليس كذلك؟ |
| Hayalet olayı konusunda sizinle hemfikiriz, ama bu doğru, o odanın havası kötüdür. | Open Subtitles | أتفق معكي حول جزئية الشبح؛ سيدة إم؛ لكنه حقيقي؛ الهواء قد يكون سيئ |
| Neden, sen banyodayken yanında yabancı adamlar olmasından hoşlanmadığım için mi? | Open Subtitles | لماذا ؟ لأني لا أحب أن يكون معكي رجال غرباء ؟ عندما تكونين في الحمام |
| Gitmem gerek. Galiba Seninle sonra konuşacağım. | Open Subtitles | يجب أن أذهب أعتقد بإنني سأتحدث معكي لاحقاً |
| Seninle ne yapacağız, bilmiyorum, genç bayan. | Open Subtitles | أنا لا أعرف حقاً ماذا أفعل معكي, أيتها السيدة الصغيرة. |
| Bak hele, iyi akıl etmiş! Benim de duyduğuma göre son zamanlarda pek sık görüşüyormuş Seninle. | Open Subtitles | بحق العذراء خير ما فعل فقد اخبرني انه كثيرا ما اعطى مؤخرا وقت خاص معكي |
| Mary Jane, Seninle geçirdiğim son 11 yıl harikaydı. | Open Subtitles | ماري جين أني كنت معكي في الماضي ل11 عاما كان رائعا |
| Fark ettim ki Seninle beraberken kendimi gol atmaya yönlendirmiyorum. | Open Subtitles | لقد أدركت عندما أكون معكي لست كالشخص الذي يركض بإتجاه المرمي |
| Seninle bir daha asla konuşmayacağım, Settimia. | Open Subtitles | لن أتحدث معكي بكلمة أخرى مجددا يا سيتيميا |
| Seninle "Gurur ve Önyargı" gibi filmlere, bile gitmekten mutluluk duyacağım. | Open Subtitles | سوف أكون سعيد بذهابي إلي سينما الأطفال لمشاهدة " المغرور والمجحف"معكي. |
| Ondan uzak durmalıyız Maxie, yoksa Seninle başlayacak. | Open Subtitles | إبتعدي عن طريقه ، ماكسي أو سيبدأ معكي أيضاً |
| Seninle kalmalıydım, ama gitmek zorundaydım kurtulman için her şeyi ayarladım. | Open Subtitles | كان يجب أن أبقى معكي ، ولكن وجب علي الرحيل لإتخاذ الترتيبات اللازمة لإخراجك |
| Seninle kalmalıydım, ama gitmek zorundaydım kurtulman için her şeyi ayarladım. | Open Subtitles | كان يجب أن أبقى معكي ، ولكن وجب علي الرحيل لإتخاذ الترتيبات اللازمة لإخراجك |
| Yemek pişirebilseydim Seninle işimi değişirdim. | Open Subtitles | لو كان بإمكاني الطهي لكنت أبدلت العمل معكي |
| Tatlım, artık Seninle okulda kalamam. | Open Subtitles | صغيرتي, لا استطيع البقاء معكي في المدرسة اكثر أمي تستطيع؟ |
| Seninle tek arkadaş olma amacı,Seninle sevişme ihtimali olması olacak. | Open Subtitles | السبب الوحيد انه كان صديقا لكي بفعلها معكي |
| sizinle işim bittiğimde sudan çıkmış balığa döneceksiniz. Panos, bunu saklamaya devam edemezsin... | Open Subtitles | عزيزيتي مع الوقت انا اعمل معكي, انت سوف تنظرين مثل الميديا |
| Reşit değilsin, bu nedenle onlardan birinin yanında bulundurabilme hakkına sahipsin. | Open Subtitles | انتي قاصره لديك الحق ليكون معكي احد والديك في التحقيق |
| Çünkü senle nasıl konuşacağımı anlamadan önce... ne durumda olduğunu bilmeliyim, Zoe. | Open Subtitles | لأنني أريد أن أعرف ما هو وضعك الآن حتى أعرف كيف أتحدث معكي |
| seninleyim, Bayan. Kaleye esme zamanı. | Open Subtitles | انا معكي يا سيدة حان الوقت لنهاجم القلعة |
| Tüm gücümle senin yanındayım ve sana elimden geldiğince iyi bakacağım. | Open Subtitles | سوف أبقى معكي بقدر كل ما أستطيع و أقوم بأفضل ما أستطيع لرعايتكي |