| Seninle dost olmak istiyorum ama bu telefonlar beni çıldırtıyor. | Open Subtitles | أريد إن أكون متحابّة معِك ومكالمتك معي بهذا الشكل تزعجنيَ |
| Seninle dans ettiğime bile sevinmelisin. | Open Subtitles | كان عليكِ أن تفرحي أني فكرت في الرقص معِك |
| - Biraz erken geldik. Seninle okula gitmeyi kaçırmak istemiyoruz. | Open Subtitles | لا، نحن فقط وصلنا هنا مبكراً كي لا نفوت الذهاب معِك إلى المدرسة |
| Evinin büyüklüğüne aldırmıyorum. Yalnızca Seninle olmak istiyorum. | Open Subtitles | ،لا يهمني حجم شقتِك فقط يهمني أن أكون معِك |
| Ben Karen Hill. Seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا كارين هيل أريد أن أتحدث معِك |
| Ben Karen Hill. Seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا كارين هيل أريد أن أتحدث معِك |
| Lütfen ben de Seninle geleyim. Lütfen. | Open Subtitles | ،أرجوكِ دعيني أنتقل معِك أرجوكِ |
| Seninle işi bitirmek için geri döneceğim sonra her şey bitecek. | Open Subtitles | سأعود معِك, لننجز العمل وننتهي منه |
| Bak, Ben sadece Seninle gitmeliyim, anlarsın ya? | Open Subtitles | انظريَ، يجب عليُ أن أذهب معِك أقصد.. |
| Seninle bir anlaşma yapalım, Mary. | Open Subtitles | وجدتها، سأبرم إتفاقاً معِك |
| Seninle bir anlaşma yapalım, Mary. | Open Subtitles | وجدتها، سأبرم إتفاقاً معِك |
| Seninle konuşmak istiyorum! | Open Subtitles | أريد أن أتحدث معِك |
| Seninle konuşmak istiyorum! | Open Subtitles | أريد أن أتحدث معِك |
| Seninle burada olmayı seviyorum. | Open Subtitles | أحب المكان هنا معِك |
| Seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتكلم معِك |
| Kapıyı açın. Sadece Seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | إفتحي الباب - أريد أن أتكلم معِك وحسب - |
| Seninle konuşuyorum. | Open Subtitles | مهلاً، أنا أتكلم معِك |
| Seninle konuşmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أتكلم معِك |
| Gerçekten Seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتكلم معِك |
| Seninle olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أفعل ذلك معِك |