Ya da diğer odaya gidebilir ve kızınla birlikte olabilirsin. Belki onun başka şansı olabilir. | Open Subtitles | أو بإمكانك أن تذهب لتلك الغرفة الأخرى هنالك وأن تبقى مع إبنتك |
Seni o kadar seviyorum ki ergen kızınla birlikte yaşamaya katlanıyorum. | Open Subtitles | أٌحبٌك كثيراً حتي أني أتحمل العيش مع إبنتك المراهقة |
Çünkü kızınla birlikte çalışmanın değeri bir fiyatla ölçülemez şekerim. | Open Subtitles | لأن، عزيزتي ليس هناك مال كفاية للتعويض عن العمل جنباً إلى جنب مع إبنتك الغالية. |
Aslında ben de kızınla çok eğlenceli anlar geçiriyordum. | Open Subtitles | أنا فقط أمضى لحظات بهيجة مع إبنتك |
İçeri de kızınla takılıyordum. | Open Subtitles | لقد كُنت أتحدث للتو مع إبنتك بالداخل |
- Kızınızla üniversiteye gitmiş. | Open Subtitles | لقد ذهب للجامعة مع إبنتك |
Müsaade ederseniz kızınızla bir dakika özel olarak konuşacağım. | Open Subtitles | أتمانع لو تحدثت مع إبنتك على إنفراد للحظه؟ |
Bana kabul ettiğini söylersen, kızınla birlikte burada kalabilirsin. | Open Subtitles | أخبريني أنك تدخلين معنا. ويمكنك البقاء هنا مع إبنتك. |
Sen kızınla birlikte burada kal. | Open Subtitles | ابقي هنا مع إبنتك |
Ben de kızınla biraz konuşuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت اُجري محادثة مع إبنتك |
Sen de kızınla biraz vakit geçirmelisin. | Open Subtitles | هذا الوقت مع إبنتك |