| Sizin çocuk kaçıran küçük ruh, diğerleriyle birlikte... - ...dış sınır çizgisinde takılmayı sever. - Diğerleri derken? | Open Subtitles | تستمتع خاطفتكما الروحية الصغيرة بالتسكع في الحد الخارجي مع البقية |
| Yarın diğerleriyle birlikte ikinci perdeye yetişeceğiz. | Open Subtitles | سوف نلحق بالعرض الثانى غدا مع البقية |
| diğerleriyle birlikte biz neden gitmedik? | Open Subtitles | لماذا لم نذهب مع البقية الآخرين؟ |
| Derslerine devam etmek istediği için D4'teki Diğerlerinin yanına koyacağız. | Open Subtitles | أنقليها إلى الوحدة دي هي طلبت ذلك لتركز على دراستها لذى سنضعها مع البقية في الوحدي دي 4 |
| Onu Diğerlerinin yanına koyamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا وضعه بالأسفل مع البقية |
| Ama diğerleriyle beraber eve dönmemiş. | Open Subtitles | لكنَّهُ لم يذهب إلى المنزل مع البقية. |
| Bölgeden değil ama diğerleriyle aynı yöntem izlenmiş. | Open Subtitles | إنه ليس في المجمع السكني، لكن طريقة الإختفاء متطابقة مع البقية... |
| Ama şimdi o Coulson'la birlikte. İndiklerinde, diğerleriyle birlikte onun da üstünü çizebiliriz. | Open Subtitles | ولكن بما أنه الآن مع (كولسون)، فيُمكننا القضاء عليه مع البقية عندما يهبطون. |
| diğerleriyle birlikte Fransa'ya gidiyor olmalıydım. | Open Subtitles | من الأفضل أن اذهب لفرنسا مع البقية |
| Eğer sabaha hala yaşıyor olursa diğerleriyle birlikte işinin başına dönsün. | Open Subtitles | لو بقى حيّا حتّى الصباح... فإنّهُ سيذهب للعمل مع البقية. |
| diğerleriyle birlikte burada kalacaksın. | Open Subtitles | ستكون هنا مع البقية |
| Bu gece diğerleriyle birlikte yatacaksın. | Open Subtitles | ستنامين الليلة مع البقية |
| Sen de diğerleriyle birlikte öleceksin, Bigalow. | Open Subtitles | انت ستقتل مع البقية |
| Neden beni de diğerleriyle birlikte almadı? | Open Subtitles | لما لم تاخذني مع البقية |
| Onu da diğerleriyle birlikte ateşe atın. | Open Subtitles | ضعوه في النار مع البقية |
| Beni diğerleriyle birlikte yakacaklardı. | Open Subtitles | كانوا سيحرقونني مع البقية |
| Evet, Diğerlerinin yanına koy. | Open Subtitles | أجل، ضعه مع البقية |
| Bunu da Diğerlerinin yanına götür. | Open Subtitles | ولكن هذا يرجع مع البقية |
| Evet, onu Diğerlerinin yanına koyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك وضعه هناك مع البقية |
| diğerleriyle beraber gemimde. | Open Subtitles | على متن سفيتني، مع البقية |
| Şu bulut diğerleriyle aynı yöne gitmiyor. | Open Subtitles | -هذهِ السحابة . -إنـّها لا تتحرك مع البقية . |