| Dinle dostum, aklında ne var bilmiyorum ama yanlış kızla uğraşıyorsun. | Open Subtitles | أنصت، لا أعرف ما يجول بذهنك، لكنك تعبث مع الفتاة الخاطئة |
| Şu anda gruplar oluşuyor ama kimse acımasız, sarışın kızla arkadaş olmak istemiyor. | Open Subtitles | الأن الجماعات تتشكل ولا احد يريد ان يكون صديقاً مع الفتاة الشقراء الخجولة |
| Şu aptal yeni kızla işi pişirmiş diye duydum, doğru mu? | Open Subtitles | لقد سمعت أن المُتأخر عقلياً أنتهى به الأمر مع الفتاة الجديدة. |
| İşe yarayana kadar, sonra diğer kıza ciddi olursun artık. | Open Subtitles | وعندما لا تنجح علاقتنا فأنك سوف تعنيها مع الفتاة الأخرى |
| Bu kitap eşimin bir kız ile karşılaşmasını konu alıyor. | Open Subtitles | هذا الكتاب مبني على لقاء زوجتي مع الفتاة |
| Katırın üzerinde lanetin tekiyim ama güzel bir kızın yanında lokum gibi olurum. | Open Subtitles | لا أُتقن ربط البغال لكني أُتقن الإستمتاع مع الفتاة الجميلة |
| Belki de önünüzde oturan kızla yatmak için ölüp bitiyorsunuzdur. | Open Subtitles | لربما تتوق إلى إقامة علاقةٍ مع الفتاة الجالسة أمامكَ ؟ |
| Belki de önünüzde oturan kızla yatmak için ölüp bitiyorsunuzdur. | Open Subtitles | لربما تتوق إلى إقامة علاقةٍ مع الفتاة الجالسة أمامكَ ؟ |
| Dışarı çıkarsa eğer öldürülebileceği bir kızla vakit geçirmek sadece eğlenceli değildi. | Open Subtitles | ليس من الممتع أن أتسكع مع الفتاة التي قد أبذل المستحيل لمواعدتها |
| Bunun sebebi insanların matematik dersinin ortasında bağırmaya başlayan kızla arkadaşlık etmek istememesi olabilir. | TED | من الممكن أن الناس لا تريد أن تصادق مع الفتاة التي تبدأ بالصراح في حصة الجبر. |
| Bu bugün bu zamanda normalde olan bir şey değil ama insanlar otistik bir kızla arkadaş olmak istemiyor olabilir. | TED | وهذا لا يحصل عادة في الوقت الحاضر. لكن من الممكن أن الناس لا يريدون بناء صداقة مع الفتاة المتوحدة. |
| kızla gece yarısı kaçması kaldı! | Open Subtitles | باقي أن يهرب مع الفتاة في منتصف الليل ربما |
| Arkadaşını kızla birlikte banyoya itmiş. | Open Subtitles | عندما جاءت ماريون دفع صديقك للحمام مع الفتاة |
| Eğer kızla tekrar konuşmak istiyorsanız, kendinize telefon zamanı kazandırın. | Open Subtitles | لو تريد الحديث مع الفتاة مرة أخرى اربح لنفسك بعض الوقت عبر الهاتف |
| Eurus, uçaktaki kızla konuşmama izin verirsen, istediğin oyunu oynarım. | Open Subtitles | ايروس، دعيني أتحدث مع الفتاة الصغيرة على الطائرة وسألعب أي لعبة تحبيها |
| Çünkü odada bir kızla yalnızdım... onun yapmak isteyip de silahı olmadan yapamayacağı şeyi yapıyordum. | Open Subtitles | كل ذلك بسبب انني كنت مع الفتاة وحدنا نفعل ما يحب ان يفعله لو لم يكن يحمل بندقية |
| Muhtemelen seni baş sayfaya çıkaracak. Yani bu kıza iyi davran; Bayan Winslett-Richardson, tamam mı? | Open Subtitles | وقد تتصدر المقالة الغلاف لذلك كن لطيفاً مع الفتاة هلا فعلت؟ |
| DNA testi, saçların ölü kıza ait olduğunu doğruluyor. | Open Subtitles | الحمض النووي يقول إنه يتطابق مع الفتاة الميتة التي لدينا |
| Bardaki kız ile beraber olduğunu sanıyordum zaten. | Open Subtitles | على اي حال,اعتقد انك مع الفتاة اللتي في الحانه |
| Bütün krallık seni doğru kızın yanında görmek istiyor. | Open Subtitles | المملكة بأكملها تريد أن تراك سعيدا مع... الفتاة المناسبة. |
| kızı getiren helikopter kaçta inecek? | Open Subtitles | ما هو الوقت الذي ستهبط به المروحية مع الفتاة |
| İsveçli Kız için de eski erkek arkadaşından kaçtığını hissetmiş ve yanılmıştın. | Open Subtitles | الهرب من الحبيب السابق مثل ما قلت مع الفتاة السويدية، وكنت مخطئا. |