| CTU'ya iki hat istiyorum. Biri mobil, biri tercüman için. | Open Subtitles | اريد خطين مفتوحين مع الوحدة احدهما للهاتف والثانى للمترجم |
| Kanıtlayabilecek adam sırf benimle işbirliğine razı, CTU ile değil. | Open Subtitles | الرجل الذي سيأتي بالدليل سوف يتعامل معي ولا يريد التعاون مع الوحدة |
| Bu işe beni her kim bulaştırdıysa, CTU'daki geçmişimi biliyormuş. | Open Subtitles | حسناً، الشخص الذي يريد توريطي في هذا لابد أنه يعرف تاريخي مع الوحدة |
| Size, CTU'yla birlikte uyguladığınız planın yetersiz olduğunu ileri sürüyorum. | Open Subtitles | وأعترف لك أن الخطة التي تسير عليها مع الوحدة غير مناسبة |
| Efendim, az önce CTU'yla konuştum. | Open Subtitles | سيدى, كنت على الهاتف حالاً مع الوحدة |
| Yanlış anlamayın Başkan Hanım ama burada CTU'yla kalıp daha yararlı olacağımı düşünüyorum. | Open Subtitles | مع كامل احترامي يا سيدتي الرئيسة أظن أنني سأكون مفيداً أكثر بالبقاء في المكان هنا مع "الوحدة" |
| Bayan, biraz önce CTU ile konuştum. | Open Subtitles | سيدتي، انتهيت للتو من الحديث مع "الوحدة" |
| Aşağıdan başka gidecek bir yeri yok. Derhal CTU'yla bağlantıya geçin. | Open Subtitles | إلا بأسفل، أعدوا اتصال مع الوحدة الان! |
| San Diego'daki CTU ile, olay anında başka bir yerde olduğuna dair yalan uydurmaya başlamanı istiyorum. | Open Subtitles | (اريدك أن تبدأ في عمل حجة غياب لك مع الوحدة في (سان دييجو |
| Az önce CTU'yla görüştüm, Jack Bauer'la yeniden bağlantıya geçmişler. | Open Subtitles | كنت على الهاتف مع الوحدة للتو لقد استطاعوا الإتصال بـ(جاك باور) |
| - CTU Los Angeles ile görüştüm. | Open Subtitles | -لقد كنت مع الوحدة الان |
| CTU ile çalışıyorum. | Open Subtitles | -أنا أعمل مع الوحدة |