Bence Stones grubu Bob ile eroin çektiği zamanı dedin. | Open Subtitles | أعتقد أنك تقصدين عندما تعاطى الإستونز الهيروين مع بوب |
Bob ile şarkı seçin. Bob, Bob! | Open Subtitles | ـ نعم يا سيّدى ـ راجع الأغانى مع بوب |
İmkansız. Tüm gün Bob ile birlikteydim. | Open Subtitles | مستحيل ، كنت مع بوب طوال اليوم |
Çok geçmeden Bob'la birlikte tilt oynayıp içmeye devam ettiler. - Bende 1 00 var. | Open Subtitles | قريبا" جدا" كانوا يلعبون البنبول مع بوب واصبحوا حقا" قريبين |
Suzie, hadi gidip Bob'la konuşalım, olur mu? | Open Subtitles | سوزي" هيا لنذهب ونتحدث مع "بوب"، حسناً؟" |
Mike, Bob'la çıkacağı ilk gece işine hazırlanıyordu. | Open Subtitles | مايك كان مستعد .. لليلته الاولي في العمل مع بوب . |
Eskiden, Pope'la geçirdiğin zamanı düşünürdüm. | Open Subtitles | اتعرفين انني اعتدت ان افكر بالوقت الذي قضيته مع بوب |
Bob ile yaşantımız hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا أحب أن اتكلم عن حياتي مع بوب |
İş yerini aradım ve Bob ile konuştum. | Open Subtitles | اوه , واتصلت بعملك وتكلمت مع بوب |
Midge, Bob ile konuştum, çok üzgün. | Open Subtitles | (ميدج ) لقد تحدثتُ مع ( بوب ) وهو يشعر بالأسف الشديد |
Bob ile de program yaptığına emin ol. Beni Gülücükler Şehrine götürüyor. | Open Subtitles | ( احرص على أن تراجع الجدول مع ( بوب ( فهو سيأخذوني إلى ( تشاكل تاون |
Bob ile 4 defa sex yaptım. Sırf senin için. | Open Subtitles | نمت مع بوب أربع مرات من أجلك |
Ama huzura kavuşmanın tek yolu Bob ile içinde sürdürdüğün bu savaşa bir son vermek. | Open Subtitles | لكن الطريقة الوحيدة لإن تجد السعادة (هي بالتصالح مع (بوب |
Bütün geceyi Bob'la kamyonette nasıl atlatacağımı anlamama da yardımcı ol. | Open Subtitles | ساعدني لأحاول أن أكتشف المشكلة التي اوقعت نفسي بها طول الليل عالق في شاحنه مع بوب . |
Şunu bil ki lütfen, Bob'la yaptığım işte... | Open Subtitles | رجاءً اعلمي أنّ العمل الذي أجريته مع بوب... |
Bob'la konuşacağız. | Open Subtitles | سوف نتكلم مع بوب |
Jesse o gece, çocukların odasında Bob'la beraber uyudu. | Open Subtitles | نام (جيسي) مع (بوب) في غرفة الأطفال تلك الليلة |
Bob'la sorunlarınız varmış gibi geldi. | Open Subtitles | حسناً، أفهم أنك تعاني من مشاكل مع (بوب). |
Herkesten daha uzun süre Bob'la birlikte oldum. | Open Subtitles | كنت مع (بوب) لنفس المدّة التي قضاها غيري. |
Belki de Pope ve çetesiyle olan yaşamın belki de gerçekten hak ettiğin hayattır. | Open Subtitles | ربما تلك الحياة مع بوب وعصابته ربما هي الحياة التي تستحقين |
Benim Pope'la görüşmem nasıl gittiyse senin de Anthony'yle görüşmen öyle gibi. | Open Subtitles | يبدو أن لديك الحظ نفسه مع أنتوني مثلي مع بوب |