O kadar da kötü değil ama bir arkadaşım, kız arkadaşıyla beraber bir kedi alıyor. | Open Subtitles | أنا لست سيئة كما يقولون ولكن صديقي القديم قرر أن يقتني قطة مع حبيبته الجديدة |
Öyleyse, kız arkadaşıyla ayrıldı, çalışmasında geriye düştü, ilaçlarını almayı bıraktı. | Open Subtitles | لم يأخذ عبوة واحدة حسنا إذاً، لقد هرب مع حبيبته وقد تخلف عن عمله، وتوقف عن أخذ أدويته |
İlk nöbetini kız arkadaşıyla seks yaparken geçirmiş. | Open Subtitles | لقد أصيبَ باختلاجهِ الأوّل وهو يمارسُ الجنسَ مع حبيبته |
kız arkadaşı Mandy ile görüşebilirsin. | Open Subtitles | ربما تودين أن تجري مقابلة مع حبيبته ماندي إنها مشجعة |
Michael, İngiliz kız arkadaşıyla bir İngiliz filmi izlemek için işten kaytarmıştır... | Open Subtitles | تسلل (مايكل) من العمل ليرى فيلماً بريطانياً مع حبيبته البريطانية, (ريتا) |
Belki onu acayip derecede seksi sevgilisiyle daha az seks yapacağı heyecanlı bir maceraya yönlendirebilirim. | Open Subtitles | بأن يُقلل من ممارسة الجنس مع حبيبته المثيرة ربما أُعبر له بكلمات مختلفة |
Evet ve onu eski kız arkadaşıyla aldatıp, onu da buraya taşınması için davet etti. | Open Subtitles | أجل, وأيضاً يخدعها مع حبيبته السابقة ودعاها إلى الإنتقال إلى هنا |
Aslına bakarsan, eski kız arkadaşıyla görüştüm. | Open Subtitles | في الحقيقة، لقد تحدثت مع حبيبته السابقة للتوّ |
Adam kız arkadaşıyla beraber olmak için buraya taşınır ama eski erkek arkadaşına aşık olduğunu öğrenir. | Open Subtitles | الرجل ينتقل لهنا ليكون مع حبيبته فقط ليجدها واقعة في حب رفيقها القديم |
Gözlerimi kapatmıştın, bu sayede onu kız arkadaşıyla görmemiştim. | Open Subtitles | لقد قمت بتغطيه عينى لكى لا اراه مع حبيبته |
Ve onun sürtük kız arkadaşıyla iyi geçinmem. | Open Subtitles | الفتاة الطيبة" و أتعامل بلطف" مع حبيبته المتعجرفة |
Bu harika, adamım. Benim babam devamlı yeni kız arkadaşıyla birlikte. | Open Subtitles | -هذا رائع يا رجل، أبي دومًا مع حبيبته الجديدة .. |
Onu Lejyon'da şeytan kız arkadaşıyla birlikteyken gördün. | Open Subtitles | رأيته في الفيلق مع حبيبته المسعورة. |
Kim kız arkadaşıyla sorun yaşıyor? | Open Subtitles | فمن كان لديه مشكلة مع حبيبته ؟ |
kız arkadaşıyla seks yapmak istediği için gitti. | Open Subtitles | كان يُريد ممارسة الجنس مع حبيبته |
Hamile kız arkadaşıyla Tucson'da. - Ama... | Open Subtitles | هو في توكسون مع حبيبته الحامل |
Yıldız kız arkadaşı tarafından okula geri dönüş alışverişine çıkarılan adamdan aşağılamalar. | Open Subtitles | إهانة من رجل يتسوق للدخول المدرسي مع حبيبته النُجيمة |
Yeni kız arkadaşı ile koca hafta sonu... ..üstelik o da benim... | Open Subtitles | عطلة اسبوع كاملة مع حبيبته الجديدة التي وبالمناسبة ايضا تكون |
- kız arkadaşıyla bir yerlere gitti. | Open Subtitles | -لقد ذهب مع حبيبته إلى مكان ما |