| Annesi ona savaş sırasında şeker paketleri gönderirmiş o da arkadaşlarıyla paylaşırmış. | Open Subtitles | أعتادت والدته أن ترسل له علبات من الحلوى أثناء الحرب وأنه كان يشاطرها مع رفاقه. | 
| arkadaşlarıyla marinaya pikniğe gitmiş. | Open Subtitles | لقد قال الرجل بأنه ذهب إلى المرسى مع رفاقه للنزهة؟ | 
| Sonra da bütün gece arkadaşlarıyla otoparkta içki içti | Open Subtitles | ومن ثم ثمل في موقف العربات مع رفاقه طوال اليل | 
| Merriell, Sledge'in With the Old Breed: At Peleliu and Okinawa adlı kitabını okuyana kadar Denizci dostlarıyla 35 yıl boyunca hiç konuşmadı. | Open Subtitles | لم يتحدث (ميريل) مع رفاقه المارينز لأكثر من 35 عاماً حتى قرأ كتاب (سليدج)، "مع الرفاق في (بيليليو) و(أوكيناوا)" | 
| Tracy aptal dostlarıyla NBC için bir protesto düzenledi. | Open Subtitles | (ترايسي) نظم مظاهرة ضد (إن بي سي) مع رفاقه البلهاء | 
| Sanırım burada telefon bağlamak yerine okuldan sonra arkadaşlarıyla takılabileceği günü sayıyordu. | Open Subtitles | أظن أنّه كان يُحصي الأيام حتى يعود ليُمضي الوقت مع رفاقه عقب المدرسة عوضاً عن إجراء المهاتفات هُنا | 
| Sonra, kafası amfetaminden uçmuşken arkadaşlarıyla yaptığı şey aklına gelmiş. | Open Subtitles | حينها تذكر الشئ الذي يفعله مع رفاقه .عندما يكون منتشي بالأمفيتامينات | 
| Peki, arkadaşlarıyla bir göreve çıkmışlar ve düşman tarafından tuzağa düşürülmüşler. | Open Subtitles | حسنآ كان فى مهمة مع رفاقه وتم محاصرتهم بواسطة الأعداء | 
| Annesi ona savaş sırasında şeker paketleri gönderirmiş o da arkadaşlarıyla paylaşırmış. | Open Subtitles | أعتادت والدته أن ترسل له علبات من الحلوى أثناء الحرب وأنه كان يشاطرها مع رفاقه. هذه هي القصة، صحيح يا رفاق؟ | 
| Terketmek istemediği bu yerde kendine yeni bir amaç edindi ...ve yenilenmiş ruhunu diğer bazı arkadaşlarıyla paylaştı. | Open Subtitles | "وجد غايةً جديدة بمكان لم يرغب بمغادرته وشاطر روحه المجدّدة مع رفاقه الناجين" | 
| Nasıl oluyor da arkadaşlarıyla hiçbir resmi yok? | Open Subtitles | فلماذا لا توجد صور له مع رفاقه ؟ | 
| Denedik ama her seferinde arkadaşlarıyla gizlice kaçardı. | Open Subtitles | -حاولنا، لكنّه كان يتسلل مع رفاقه -هل لديك أطفال؟ | 
| Evet, ve arkadaşlarıyla birlikte Steve gelmişti. | Open Subtitles | نعم، وظهر ستيف مع رفاقه | 
| Ama Huntington'a son bir kez daha dönecekti eski takım arkadaşlarıyla son defa bir araya gelmek için. | Open Subtitles | لكنه عاد الى (هاننجتون) مرة أخيرة كي يجمع شمله مع رفاقه القدامى لمرة أخيرة | 
| Hâlâ hapishane arkadaşlarıyla takılıyor muydu? | Open Subtitles | -هل كان لازال يتعامل مع رفاقه من السجن؟ | 
| Tim futbolu bıraktığından beri bin küsur saatini oyun arkadaşlarıyla birlikte farklı zindanlarda geçirmişti. | Open Subtitles | منذُ أن ترك كرة القدم، يقضي (تيم) أكثر من ألف ساعة مع رفاقه في لعبة متنوعة | 
| Manny bugün arkadaşlarıyla takılacakmış meğerse. Yani onu almaya gitmeme gerek yokmuş. | Open Subtitles | اتضح أن (ماني) يلعب مع رفاقه اليوم لذا , لم يكن هناك داعٍ لجلبه | 
| Capone bile dostlarıyla takılmak için bir gecesini ayırıyor. | Open Subtitles | حتى (آل كبون) يمضي السهرة مع رفاقه |