ويكيبيديا

    "مع شريك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir ortağı
        
    • bir ortak
        
    • Bir ortakla
        
    • iş ortağımla
        
    • suç ortağı ile
        
    • oda arkadaşıyla
        
    • EPC
        
    • bağlılık
        
    Bu aynı zamanda soygucumuzun bir ortağı olduğunu doğruluyor. Open Subtitles الذي يُؤكد أيضًا بأنّ سارقنا كان يعمل مع شريك
    Bu ceset parçalarını taşımak bir hayli güç istiyor muhtemelen ona yardım eden ve onun isteklerine uyan itaatkar bir ortağı var. Open Subtitles القوة المطلوبة لفعل ذلك و نقل أجزاء الجثث من المرجح أنها تعمل مع شريك خاضع و الذي تسيطر عليه بمخططاتها
    İkinizin de stratejik bir ortak bulmayı düşünmenizi rica ederim Open Subtitles أريد من كلاكما النظر في التحالف مع شريك استراتيجي
    Bir ortakla gitmek tehlikelidir. Katiller daima pusuya yatarlar. Open Subtitles على الجانب الآخر , الذهاب مع شريك خطير أيضاً القتلة يترصدون دائماً
    Bir iş ortağımla bir proje üzerinde çalışıyordum. Open Subtitles كنت أعمل على مشروع مع شريك مساعد لي
    O yüzden bir suç ortağı ile birlikte çalışıyor olmalı. Open Subtitles لذا لا بد وأنه يعمل مع شريك له في الجرائم
    Harold'ın oda arkadaşıyla konuşmaya gittim ve Harold'ın, hemşirenin onu zehirliyor olduğunu düşündüğünü söyledi. Open Subtitles ذهبت للتحدث مع شريك هارولد. وقال بأن هارولد اعتقد بأنها كانت تسممه.
    (Gülüşmeler) Yani, bu şarkı tam anlamıyla onlarla ilgili: EPC'ler. TED (ضَحك) هذا كان موضوع الأغنية بالضبط: التزاوج مع شريك إضافي.
    Uzun süre önce, çiftleşme ve üreme için üç farklı beyin sistemi geliştirdiğimizi belirtmiştim: Cinsel dürtü, yoğun romantik aşk hisleri ve uzun süreli bir partnere duyulan derin, sınırsız bağlılık hissi. TED ولقد حافظت بعد فترة طويلة بعد أن قمنا بتطوير ثلاث أنظمة دماغ مختلفة بشكل واضح للتزاوج والتكاثر: الدافع الجنسي، مشاعر الحب الرومانسي الشديد ومشاعر التعلق لأبعد الحدود مع شريك على المدى الطويل.
    Garcia, şüphelinin bir ortağı olabilir ve bu ortak ebeveyn ya da koruyucu olabilir. Open Subtitles غارسيا، نعتقد أن الجاني قد يكون يعمل مع شريك أحد الوالدين أو وصي
    Neden Oosthuizen'in mailleri yazan bir ortağı olduğunu düşünmüyorsun? Open Subtitles ‫لماذا ترفض الفرضية بأن "أوستهازن" تحالف مع شريك والذي كتب تلك الرسائل ؟
    Belki de bir ortağı olduğu için Emma'nın planını öğrenemedim. Open Subtitles ربّما لمْ استطع اكتشاف خُطة (إيما) لأنّها تعمل مع شريك.
    Bazı nedenlerle Mandalay'in bir ortağı olduğunu düşünüyoruz.. Sizinle görüşen kimse oldu mu? Open Subtitles حسناً ، لدينا سبب للإعتقاد أنّ (ماندالاي) يعمل مع شريك ، هل إتّصل بكَ أيّ شخصٍ آخر؟
    Vefat eden Soto'nun bir ortağı olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نعرف أن الرجل الميت (سوتو) كان يعمل مع شريك
    İşe geri döndünüz ve size bir ortak verdiler. Open Subtitles أفهم أنّك عُدت إلى العمل وجعلوك تعمل مع شريك
    Yeni bir ortak için başvurdum. Open Subtitles لقد وضٍعتٌ مع شريك آخر
    bir ortak ile çalışmaktan nefret ediyorum. Open Subtitles أنا أمقت العمل مع شريك
    Güney Dakota'da yaşamak, duygusal olarak gelişmemiş Bir ortakla çalışmak... Open Subtitles الحياة في جنوب داكوتا والعمل في المستودع ...مع شريك عاطفي
    Benim evrenimdeki olayda Bir ortakla çalışıyordu. Open Subtitles في القضيّة التي عملنا عليها سابقاً، كان يعمل مع شريك.
    Ölmeden önce Bir ortakla beraber çalıştıklarını düşünüyoruz. Open Subtitles لدينا سبب أنه قبل مماته، كان يتعاون مع شريك.
    Aklımda bir şey var ama bu bilgiyi sadece bir iş ortağımla paylaşırım. Open Subtitles -لدي فكرة جيدة ولكن هذه المعلومات أتشاركها فقط مع شريك
    İşlediği bir ya da birkaç suçta bir suç ortağı ile çalışmış. Open Subtitles في حالات عديدة يتضح أن المشتبه بها مع شريك او أكثر
    Ayrıca, annesinin yogadan tanıdığı bir kadının kocası, Kevin Bacon'ın son filminde yiyecekleri getiren adamın oda arkadaşıyla üniversiteden tanışıyormuş. Open Subtitles و سمعوا هذا، والدتها تعرف امرأة من اليوغا زوجها ذهب الى الكلية مع شريك السكن لشاب وضع
    Eğer öyleysen, bu OPP'' Aslında, bu EPC. Çok eşli cinsel münesebetin kısaltması. TED إذا كنتم تظنون ذلك، فإليكم OPP" في الواقع، هذا إي ب سي (المصطلح) وتلك الحروف اختصار للتزواج مع شريك آخر.
    Uzun süreli bir eşe karşı yoğun bağlılık hissederken bir yandan da başka birine karşı aşk hissebilirsiniz, hatta bu ikisi dışında birilerine karşı da seks dürtüsü hissedebilirsiniz. TED يمكنك الشعور بتعلق شديد مع شريك لفترة طويلة بينما تشعر بحب رومانسي مكثف لشخص آخر، بينما تشعر بالدافع الجنسي مع شخص غير مرتبط بهؤلاء الشركاء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد