| Erkekler ucuz iş gücüyle rekabet etmeliydiler çünkü ülkeyi terk edemiyorlardı. | Open Subtitles | الرجال كانوا يتنافسوا على ارخص الاعمال لانهو لم يستطيعوا مغادرة البلاد |
| Charlie. Göç etme mülakatıma kadar ülkeyi terk etmemem gerekiyor. | Open Subtitles | انا لا يمكننى مغادرة البلاد قبل المقابلة فى ادارة الهجرة. |
| Adama 10 milyonu ver, ülkeyi terk edelim. | Open Subtitles | إعطاء الرجل 10 دولارات ونحن مغادرة البلاد. |
| Ülkeden ayrılmak için Amerikan doları olarak mı istiyorsun? | Open Subtitles | وتحتاج إلى أن يكون بالدولار حتى تتمكن من مغادرة البلاد. |
| Şu anda ayrıntılar çok net olmasa da iki kardeş, 10 gün kadar önce firar ettikleri Illionis'teki Fox River cezaevinden çok uzakta New Mexico çölü üzerinden ülkeyi terketmeye çalışırken olaysız şekilde yakalandılar. | Open Subtitles | الآن ، لم يتوفر لنا الكثير من المعلومات لكننا علمنا أن الأخوين قد اعتقلا بدون مقاومة بينما كانا يحاولان مغادرة البلاد |
| Ona Paris'e gitmek zorunda olduğumu söylediğimde, bana "Kötü bir randevudan kaçmak için gerçekten ülkeyi terketmek zorunda mısın?" dedi. | Open Subtitles | قال أليس هذا إشارة إلى أنه موعد سيء و تريدين مغادرة البلاد |
| Kanada vatandaşlığım gelene kadar ülkeyi terk edemem. | Open Subtitles | لا يمكننى مغادرة البلاد قبل حصولى على الجنسية الكندية. |
| ülkeyi terk etmeden Bollingswon'th'ü öldürmeyi deneyeceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت أعرف أنك ستحاول قتل بولينج ثورث قبل مغادرة البلاد |
| ülkeyi terk etmek üzereyken nasıl oluyor da birden daha fazla arzulanıyorsun? | Open Subtitles | عندما كنت على وشك مغادرة البلاد ، أصبحت فجأة أكثر مِن المرغوب فيه. |
| ülkeyi terk etsen iyi olur diye düşünüyorum. | Open Subtitles | الآن نعتقد أنه عليك مغادرة البلاد مكانى هنا معكما |
| ülkeyi terk etmiyor olsaydım, ...bunu daha sık yapalım derdim. | Open Subtitles | لو لا أنني في طور مغادرة البلاد لقلت بأنني أود تكرار الزيارة |
| ülkeyi terk etmeye çalışıyordur, hâlâ etmediyse tabii. | Open Subtitles | ربما يحاول مغادرة البلاد إذا لم يكن سبق وفعل |
| - Vay canına! - Gerçekten de kimse fark etmeden ülkeyi terk edebileceğini mi sandın? | Open Subtitles | هل ظننت فعلاً أنك تستطيع مغادرة البلاد دون أن تتم ملاحظتك؟ |
| ülkeyi terk etmiyor olsaydım, ...bunu daha sık yapalım derdim. | Open Subtitles | لو لا أنني في طور مغادرة البلاد لقلت بأنني أود تكرار الزيارة |
| Derhâl ülkeyi terk etmeni öneririm. | Open Subtitles | حسناً، أقترح عليك مغادرة البلاد على الفور. |
| Derhâl ülkeyi terk etmeni öneririm. | Open Subtitles | حسناً، أقترح عليك مغادرة البلاد على الفور. |
| Eşyalarını toplayıp, ülkeyi terk etmek için iki saatin var. | Open Subtitles | أمامك ساعتين لجمع أغراضك, و مغادرة البلاد |
| Eğer bazı insanlar bu Ülkeden ayrılmak istiyorsa, bırakın gitsinler! | Open Subtitles | إذا كان بعض الناس ! يريدون مغادرة البلاد دعهم |
| Ülkeden ayrılmak istiyordum, | Open Subtitles | أرد مغادرة البلاد |
| Ülkeden ayrılmak istiyor musun, istemiyor musun? | Open Subtitles | أتريد مغادرة البلاد أم لا؟ |
| Kısa süre içinde ülkeyi terketmeye zorlanıyor. | Open Subtitles | لقد أُجبر على مغادرة البلاد خلال مدة قصيرة |
| Andre Maragos ülkeyi terketmeye çalışıyor. | Open Subtitles | " آندرو ماراقان " يحاول مغادرة البلاد |
| Bir dahaki sefere ülkeyi terketmek istediğinde, ilk olarak beni arayabilir misin? | Open Subtitles | المرة القادمة التي تنوين فيها مغادرة البلاد أتصلي بي قبل ذلك |