| Fıstık ezmesiyle kaplı olmadıkça bir daha asla öyle bir hapı yutmam. | Open Subtitles | لن أتناول حبوب كهذه مجدداً إلا لو كانت مغطاة بزبدة الفول السوداني |
| Kanatları sensörlerle kaplı. Bazı sensörler kanat deformasyonlarını algılıyor. | TED | وأجنحتها مغطاة بأجهزة استشعار، بما في ذلك أجهزة استشعار والتي تستشعر تشوه الجناح. |
| Amerika'nın iç denizleri geri çekilmiş, ama Avrupa hala parça sığ sulara kaplıydı. | Open Subtitles | تراجعت البِحار الداخليَة لقارتي أمريكا لكن معظمَ أروبا ، لاتزال مغطاة بالمياهِ الضحلة |
| diyorsunuz. Ormandaki dokuz stratejik patikaya yerleştirdiğimiz Noel ışıklarıyla kaplanmış dev ağaçlardan bahsedeceğim. | TED | سأتحدث عن أشجار عملاقة وُضعت في تسع طرق إستراتيجية في الغابة مغطاة بأنوار عيد الميلاد. |
| CO: Dün beni Washington Sokağı'ndaki o yere gönderdin, şimdi zehirli sarmaşık döküntüsüyle kaplandım. Yani, günlerimiz böyle şeylerle dolu geçti. | TED | كايتريا أونيل: لقد ارسلتني إلى ذلك المكان في شارع واشنطن أمس، والآن فأنا مغطاة باللبلاب السام. هذا هو ما ملأ أيامنا. |
| Bu adam, Dr. Toland, Kaliforniya'ya kapalı at arabasıyla gitti. | TED | هذا الرجل، د. تولاند، ذهب بواسطة عربة مغطاة إلى كاليفورنيا. |
| Almanya'dan 4.5 kat daha büyük ve orman ve nehirlerle tamamen kaplı. | TED | وهي تعادل مساحة ألمانيا أربعة مرات ونصف، كما أنها مغطاة بالكامل بالغابات والأنهار. |
| Kuru güney yamaçları şimdi ağaçlarla kaplı. | TED | المنحدرات الجنوبية الجافة مغطاة الآن بالأشجار |
| Benim geldiğim yerde bütün kadınlar kömür tozu kaplı. | Open Subtitles | وأنا أريد مصاحبتهن لقد جئت من مكان كل النساء مغطاة بغبار الفحم |
| Her yeri altın... elmas ve yeşimle kaplı. | Open Subtitles | انها مغطاة بالذهب وحجر اليشم والألماس |
| Tam da avcı beni yakalamış, öldürmek üzereyken babamın meşe kaplı oyun salonunda duran karyolada uyandım. | Open Subtitles | وكما هذا الصيّادِ يَلْحقُ لي وأَوْشَكَ أَنْ يَقْتلَني، أَستيقظُ على المهدِ في أَبِّي غرفة لعب مغطاة بألواح البلوط. |
| Öyle koyu bir çikolatayla kaplı ki... yüzeyinden içeri ışık bile geçemiyor! | Open Subtitles | مغطاة بشوكولاتة داكنة جداً حتى أن الضوء لا يهرب من سطحها |
| Bu alan yüzlerce mil boyunca okaliptüs ve ormanla kaplıydı. | Open Subtitles | يمكن ان هذه المساحة كانت مغطاة بمئات ومئات من الأميال |
| Eski zamanlarda daha fazla duyabilirdiniz o zamanlar duvarlar bronz kaplıydı. | Open Subtitles | عندما كانت الجدران مغطاة بالبرونز. رائع. |
| Gelin satenleri ile yerden tavana kadar kaplanmış bir oda. | TED | غرفة مغطاة من أرضها لسقفها بقماش الساتان الزفافيّ. |
| Yakında, farklı organizma topluluklarıyla kaplanmış olan bacalar vardı. | Open Subtitles | بالقرب , كانت هناك مداخن مغطاة بمجتمعات متكاملة من الكائنات المختلفة |
| Bu krater kenarı oradaki ağızdan fırlatılan kayalarla dolu durumda. | Open Subtitles | حافة الفوهة هذه مغطاة بالصخور التي أُلقيت من الشق بالأسفل |
| Taşşakların kapalı bile olsa yine de rezalet görünürdün. | Open Subtitles | ,حتى لو كانت خصيتك مغطاة بالكامل ستبدو سخيفا |
| ama gerçekte Arjantina’ya gittiğimizde, çok sık olarak tamamen petrole bulanmış pek çok penguen bulduk. | TED | و لكن في الحقيقة حين ذهبنا إلى الأرجنتين وجدنا أن اغلب طيور البطريق مغطاة تماماً بالنفط |
| Yerdeki bir havlunun üzerinde. Ama ahşap kısımda, halıda değil. | Open Subtitles | على أرضية مغطاة بمنشفة وعلى الأرضية الخشبية ليست المغطاة بسجادة |
| Yaprakları, uçlarında sabah çiyine benzeyen damlacıklar bulunan dokunaçlarla kaplıdır. | Open Subtitles | أوراقها مغطاة بالمجسات تميل مع ما تبقّى من ندى الصّباح |
| Kalsitli ıslak kumun içinde, muhteşem kafataslarıyla, az miktarda dağ keçisi var. | Open Subtitles | و لدينا بعض الوعول لدينا جمجمة رائعة على الرمل الرطب مغطاة بالكالسيت |
| Memphis kenarındaki ülkesi karanlıkla kaplıymış ve yılanlar...yaşarmış. | Open Subtitles | أراضيه قرب ميمفيس مغطاة بالظلام وسكنت من قبل الثعابين |
| Ve çok geçmeden, vücutlarımız tepeden tırnağa korkmuş penguenlerin sebep olduğu bu yaralarla kaplanmıştı. | TED | وفي إحدى الفترات كانت أجسادنا مغطاة بالكامل بجروح غائرة كهذه بسبب البطاريق الخائفة |
| Adam bu otelde bir yerde çünkü bütün çıkışlar tutuldu. | Open Subtitles | انه في مكان ما في الفندق لان كل مخارج الفندق مغطاة |
| Pencereler tahtayla kapatılmış o yüzden içeriyi göremiyorum. | Open Subtitles | النوافذ مغطاة بـ الالواح الخشبيه لذا لا ارى شيء بـ الداخل |
| Kalbi çıkarmaya başlarken yüzeyin nasıl kan damarlarıyla örtülü olduğuna dikkat edin. | Open Subtitles | حالما تبدأوا في ازالة الرأس لاحظوا كيف هي المنظقة مغطاة بالاوعية الدموية |
| Öğleden beri yağan yağmur yolların su altında kalmasına neden oldu.. | Open Subtitles | إنها تمطر هكذا منذ الظهر الشوارع والطرق مغطاة بالماء وهذا يؤثر |