Arabanın anahtarını ve ilaçları köpeğin boynundaki keseye koy. | Open Subtitles | ضعي مفتاح السيارة والدواء في الجيب الذي على ورك الكلب. |
Arabanın anahtarını bul, Arabanın anahtarını bul. | Open Subtitles | جدي مفتاح السيارة جدي مفتاح السيارة |
Arabanın anahtarları bu. | Open Subtitles | هذا هو مفتاح السيارة |
Sanıyorum hayaletin vücuduma girdiği zamanı hatırlayacağım, bana kan kusturdu, uzun süre adımı, adresimi hatırlamadım, ve bir araba anahtarı ne içindir, evet. | Open Subtitles | أظن بأنني سأتذكر حين دخل الشبح في جسدي وجعلني أتقيأ دماً بعدها نسيت اسمي وعنواني وفائدة مفتاح السيارة نعم |
Arabamın anahtarı? | Open Subtitles | مفتاح السيارة! |
- Cherokee'nin anahtarını ver. | Open Subtitles | مفتاح السيارة الـ "شيروكي" (جيسون إيدم)؟ |
Tanrım, bu olay araba anahtarını kapıya takmana benziyor. | Open Subtitles | يا إلهي, هو مثل مفتاح السيارة في باب شقتك مرة أخرى |
Evinkini değil! Arabanın anahtarını! | Open Subtitles | ليس مفتاح البيت مفتاح السيارة |
Arabanın anahtarını bul. | Open Subtitles | أحضري مفتاح السيارة |
Arabanın anahtarını alacağım. | Open Subtitles | -نعم، سأحظر مفتاح السيارة |
Arabanın anahtarını ver. | Open Subtitles | مفتاح السيارة |
- Radyo, telsiz telefon, araba anahtarı. - Bunları bilmen hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | جهاز لاسلكي ، هاتف لاسلكي ، أو مفتاح السيارة أحب كونك تعرف ذلك |
Vericinin ise araba anahtarı olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن جهاز الإرسال هو مفتاح السيارة |
araba anahtarı. | Open Subtitles | حصلت على مفتاح السيارة |
Arabamın anahtarı? | Open Subtitles | مفتاح السيارة! |
Arabanının anahtarını ver. | Open Subtitles | أعطني مفتاح السيارة |
- Yani bununla araba anahtarını programlayabilirsin değil mi? | Open Subtitles | إذاً ، يمكنك إستخدام ذلك في برمجة مفتاح السيارة ، أليس كذلك ؟ نعم |