| Onunla salıncakların orada da savaşabiliriz, yani kum kutusunda savaşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | يجب علينا قتاله هناك عند الأرجوحة لذا لا يجب علينا مقاتلته هنا في الرمل |
| Gördüğüm en uzun adam. Onunla savaşmak istemezdim. | Open Subtitles | -انه اكبر شخص رايته فى حياتى, ولن ارغب فى مقاتلته ابدا |
| Bana mı söylüyorsun? dövüşmek isteyen o. | Open Subtitles | أنت تعجبني أليس كذلك إذاً أنا الشخص الذي تودُ مقاتلته |
| Madem öyle, bir parşömen daha bulabilir miyiz bilmiyorum ama bir kez olsun dövüşmek istediğim biri vardı! | Open Subtitles | ،في هذه الحالة، لا أظن أننا سنحصل على لفيفة لكن هناك من أود مقاتلته لمرّةٍ واحدة |
| Birkaç saat sonra onunla dövüşmem gerekiyor. | Open Subtitles | في غضون ساعات قليلة ولا بد لي من مقاتلته |
| Kendini öldürebilirsin, onunla savaşabilirsin... ya da onun seni öldürmesine izin verirsin. | Open Subtitles | يمكنك قتل نفسك, ويمكنك مقاتلته, أو يمكنك ان تدعه يقتلك, والذي هو أفضل الحلول لديك |
| Onlarla savaşmak zorundasın. | Open Subtitles | صارعه عليك مقاتلته |
| Onunla savaşmak zevkli olacak. | Open Subtitles | سيكون من دواعي سروري مقاتلته. |
| Ama yine de savaşmak zorundayız. | Open Subtitles | ولكنّ لايزال علينا مقاتلته. |
| Sana yalan söylemeyeceğim. Bu herif muhtemelen turnuvada dövüşmek isteyeceğin son kişi. | Open Subtitles | لن اكذب عليك, ربما يكون هذا اخر شخص تود مقاتلته في هذه المسابقه |
| Bir defasında dövüşmek istemeyeceğim bir adamla tanıştım. | Open Subtitles | رجل واحد قابلته لاأريد مقاتلته |
| Ardından, Skeletor sinirleniyor ve onunla dövüşmek istiyor! | Open Subtitles | وحينها، (سكيليتور) غضب وأراد مقاتلته! |
| Demek şununla dövüşmem gerekecek? | Open Subtitles | علي مقاتلته إذن؟ |
| Onunla savaşabilirsin. | Open Subtitles | لا يمكنكِ مقاتلته |