| Yarı zamanlı çalışan bir avukata ofis vermeye gücümüz yetmiyor. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نخصص مكتبًا لمحامي يعمل بدوام جزئي |
| Hayir elbette, Canning'in firmasinin pesinden gitmek için New York'da ofis açalim diyen sen degil miydin? | Open Subtitles | لا، أنتِ من كنتِ تريدين أن تفتحي مكتبًا في نيويورك، وتستولي على شركة كاننغ |
| - Uzun süredir başka ofis bekliyordun. | Open Subtitles | كنت تريد مكتبًا مختلفًا منذ فترة لا. لا. |
| Tüm söylemek istediğim, gerçek bir iş hayatına bir masa kurmanın heyecanlı olacağı. | Open Subtitles | جلّ ما أقوله هو أظنني سيكون مثيرًا لأحول مكتبًا واحدًا إلى عمل حقيقي. |
| Sanki, işe alınmış ama masa ya da direktif verilmemiş biri gibi. | TED | يبدو الأمر وكأن أحدهم تم تعيينه ثم لم تجد له مكتبًا أو لم يعطى تعليمات عما يفترض أن يقوم به. |
| Bir ay içinde ne bir ofisin ne de oturacak bir dairen olmayacak! | Open Subtitles | بغضون شهر لن يكون لك مكتبًا ولن يكون لك شقة. |
| Son teknoloji 3D yazıcılarla dolu 10 bin metre karelik kiralık ofis ortamı. | Open Subtitles | استأجرت مكتبًا بمساحة 10,000 قدم مربع وملأته بأحدث الطابعات ثلاثية الأبعاد |
| Eğer ödül olarak bir ofis istersen bu başarından dolayı, bu meseleyi konuşabiliriz... | Open Subtitles | لو أنك تريد مكتبًا كمكافأة علىالعملالمثمر،تمكننامناقشة.. |
| Oraya ben ofis desem sen karargâh desen olmaz mı? | Open Subtitles | أيمكنني أن أدعوه مكتبًا وتدعوه أنت مقرًّا للعمل؟ |
| ofis falan kirala. Yeterli paramız yok, Viv! | Open Subtitles | ـ إستأجِر مكتبًا ـ ليس لدينا المال |
| Başka bir ofis önerdik ama sen reddettin. | Open Subtitles | عرضنا عليك مكتبًا آخرًا ورفضته. |
| - ofis filan istemiyorum. - Daha fazla kazanırsın. | Open Subtitles | أنا لا أريد مكتبًا خاصًا- سندفع لكِ المزيد- |
| Ona köşe ofis vermek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لستِ بحاجة لتمنحيها مكتبًا على الزّواية |
| Vietnam'da bir ofis açıyorlar. | Open Subtitles | حقًا ؟ "سيفتحون مكتبًا في "فيتنام |
| Çeteyi topla ve bir ofis kirala. | Open Subtitles | إجمع الطاقم وإستأجر مكتبًا. |
| Burayı yeni ofis alanın olarak kullan. | Open Subtitles | اتخذيه مكتبًا جديدًا |
| Tekrar gelin size bir masa ayarlayayım. Evet! Çarşamba'ya kadar resmen gösterilmeyecek. | Open Subtitles | وسأوفر لكِ مكتبًا إنها ليست معروضة رسميًا إلا يوم الأربعاء |
| Evet, ama bu masa değil. | Open Subtitles | نعم ، لكن هذا ليس مكتبًا |
| Kendi ofisin olur. | Open Subtitles | وسيكون لكِ مكتبًا خاصًا |