| Öylece durup bunun olmasına seyirci kalamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نجلس مكتوفي اليدين وندع ذلك يحدث |
| Burada Öylece durup adamın kanamasını izleyemeyiz. | Open Subtitles | هنا نقف أن يمكننا لا إذ خطة, تضع أن يجب الرجل هذا النزيف يقتل أن إلى الأيدي مكتوفي |
| Yani burada Öylece, çaresiz oturacak mıyız? | Open Subtitles | إذن سنكتفي بالنواح والجلوس هكذا مكتوفي الأيدي |
| Artık, spot ışığına yakalanmış bir tavşan gibi oturup birilerinin saldırmasını beklemeyeceğiz | Open Subtitles | لَنْ نقف مكتوفي الأيدي في إنتظار الإجتياح كإصابة الغزال في ضوء الرأس |
| Sizi uyariyorum, Kont Mellendorf idam edilirse isveç ve Prusya'daki dostlari ve ailesi buna kayitsiz kalmaz. | Open Subtitles | أحذّركَ, إذا تم إعدام الكونت "ميلندورف", أصدقاؤه وعائلته في "السويد". و "بروسيا" لن يقفو مكتوفي الأيدي. |
| Öylece durup vatandaşlarımızın katledilmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يُمكننا أن نقف مكتوفي الأيدي ومواطنينا يُذبَحون. |
| Siz aptallar bu aşağılama karşısında bir şey yapmayacak mısınız? | Open Subtitles | الحمقى، سوف تبقون مكتوفي الأيدي في هذا الذل؟ |
| Başkaları hakkımız olanı alırken Öylece oturacak mıyız? | Open Subtitles | فهل سنجلس مكتوفي الأيدي بينما يأخذ الآخرون ما هو حقّ لنا؟ |
| Bu, burada Öylece durup onlarla gitmene izin vereceğimiz anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | هذا لا يعني أن نقف مكتوفي الأيدي وندعك تأخذ الأطفال |
| Bak, Öylece boş boş oturmuyoruz. | Open Subtitles | أنصتي، الأمر ليس و كأننا نقف مكتوفي الأيدي |
| Öylece oturup karakoldan haber gelecek diye bekleyemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نقف مكتوفي اليدين وحسب وانتظار خبر من الفرع |
| - Öyle. Öylece oturup her şeyi senden beklediğimizi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين أنّنا نجلس مكتوفي الأيدي بانتظار أنْ تفعلي كلّ شيء؟ |
| Ve artık oturup tarihin tekerrür etmesini seyretmeyeceğiz. | Open Subtitles | وباللّه، لن نقف مكتوفي الأيدي ونحن نري التاريخ يحكم علينا بالعزوبية |
| Seçim çoktan başladıysa buna seyirci kalamayız. | Open Subtitles | عمليّة الاختيار بدأت بالفعل، لا يمكننا الوقوف مكتوفي الأيدي. |
| kayitsiz kalmamaliyiz. | Open Subtitles | ...لا ينبغي أن نقف مكتوفي الأيدي |
| Burada oturup onları da almasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | ولا يمكننا أن نجلس مكتوفي الأيدي وندعه يختطفهما أيضاً. |
| Ne yani, hiçbir şey yapmayacak mıyız? | Open Subtitles | إذن ماذا؟ أسنقف مكتوفي الأيدي؟ |
| Elimiz kolumuz bağlı oturamayız. | Open Subtitles | لدينا اسم و عنوان لن نقف هنا مكتوفي الأيدي |
| Ya bir şey yapmadan burada oturabiliriz ya da oraya gidip, yardım edebilecek bir şey var mı diye bakarız. | Open Subtitles | حسناً, يمكننا الجلوس هنا مكتوفي الأيدي, أو نذهب لهناك ونرى لو استطعنا المساعدة |