| Buradaki Bay Maclean'den hoşlanmadığınız bir gerçek çünkü ağaç manyağı, özgürlükçü bir deli. | Open Subtitles | في الواقع , الحقيقة الملموسة هي أنكِ تكرهين السيّد (مكلين) لأنّه من أنصار البيئة , و متحرّر مخبول |
| Bunu yapmamı patronun Bay Maclean söyledi. | Open Subtitles | -متأسف يا سيدتي . طلب منّي رئيسكِ السيّد (مكلين) فعل هذا |
| Dylan McCleen ve kayıp parasıyla ilgili bir iz peşinde olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أنه كان لديك دليل عن (ديلان مكلين) وما حدث للمئة ألف المفقودة |
| U.S.A. alış-veriş merkezinin bugünkü açılış töreni ülkenin 3. büyük marketi ve Virginia/McLean'in tam göbeğinde. | Open Subtitles | الافتتاح الكبير ليو اس ايه اليوم انه ثالث اكبر مجمع تجاري في امريكا وهو في منتصف مكلين فيرجينيا |
| Öz kardeşim Nakatomi Kulesinde John McClane'in ellerinde can verdi. | Open Subtitles | "أخي "هانس" قتل في برج "ناكوتامي "على يد "جون مكلين |
| Salıncakta İki Kişi'deki rolünü Shirley MacLaine'e verdiklerini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنهم أعطوا شيرلي مكلين دوراً بدلاً منكِ "في فيلم "تو فور ذا سي ساو |
| Günaydın, Yüzbaşı Mc Olain. Ben memur Serpico. | Open Subtitles | صباح الخير كابتن مكلين أنا الشرطي سربيكو |
| Maclean'e bir fincan çay getirmişti. | Open Subtitles | (كاسي) . أجل , لقد جلبت للسيّد (مكلين) كوباً من الشاي |
| Bay Maclean, Cassie'nin kaçmasına yardım ediyordu. | Open Subtitles | كان السيّد (مكلين) يساعد (كاسي) على الفرار |
| Bay Maclean, seninle cinsel ilişkiye girdi mi? | Open Subtitles | هل مارس السيّد (مكلين) علاقة جسدية معكِ ؟ |
| Bay Maclean'in seninle ilişkiye girerek suç işlemiş olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تدركين أنه بممارسته علاقة جسدية معكِ فإنّ السيّد (مكلين) كان يرتكب جريمة , أليس كذلك ؟ |
| Bay Maclean'in seninle yatmasını mı istedin? | Open Subtitles | هل رغبتِ أن يمارس السيّد (مكلين) علاقة جسدية معكِ ؟ |
| Yaşayan ölü oduncu, Bay Maclean ile yatmaya zorladı. | Open Subtitles | هل أجبركِ الحطّاب الزومبي على ممارسة علاقة مع السيّد (مكلين) ؟ |
| Departman politikası, kardeşinin McCleen parasıyla olan... ilgisinden dolayı görev raporlarının denetlenmesini emrediyor. | Open Subtitles | تفويضات سياسة قسم نراجع تقاريرك عن الحادث بسبب تورط أخيك (مع مال فدية (مكلين |
| Çünkü Dylan McCleen bir uçak kaçırdı ve ondan paraşütle atladı, ve o yüzbin doları bir daha gören olmadı. | Open Subtitles | (لأن (ديلان مكلين إختطف طائرة وقفز منها بمظلة و100 ألف دولار ولم يرى أبدا ثانية |
| Dylan McCleen'le neden bu kadar ilgilisiniz? | Open Subtitles | لماذا تهتم هكذا بـ (ديلان مكلين)؟ |
| Gelecek ay sıra McLean Stevenson'da. Robert Louis Stevenson'ı okuyacak. | Open Subtitles | الشهر القادم سيكون عمل لـ(مكلين ستيفنسون) يؤدي عمل لـ(لويس ستيفنسون). |
| McLean, Virginia'dan gelen birinci sınıf öğrencisiymiş. | Open Subtitles | طالبة جديدة من "مكلين" بولاية "فرجينيا".. |
| John McClane'in de bir yerlere gitmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | حسنا، كان جون مكلين الخطط. |
| - John McClane'imiz ol. | Open Subtitles | يكون لدينا جون مكلين. |
| Shirley MacLaine'in de dediği gibi; | Open Subtitles | كما قالت شيرلي مكلين الحب الحقيقي يفترض |
| Kellogg, Mc Olain, Delaney gibi adamlar tarafından bir buçuk yıldır sikilen bir kadın gibiyim... | Open Subtitles | نعم كأحمق استغل لسنة ونصف من أشخاص من عينة كيلوج، مكلين وديلاني |
| Adı Holly McClaine. | Open Subtitles | اسمها كان هولي مكلين. |