Fakat babanız, golf sahasına bakan Yeni eviniz için, ...yakın zaman önce, Büyükçe bir peşinat ödedi. | Open Subtitles | ولكن والدك دفع للتو دفعة أولى كبيرة لشراء بيت جديد يطل على ملعب الغولف |
Yarın golf sahasında küçük bir grubu bulmayı bekliyorum. | Open Subtitles | توقع وجود القليل من الصحبة غداً معك في ملعب الغولف |
Belediye binası golf sahasının tam karşısındaydı ve haftada birkaç kez öğle yemeği için kulübe giderdim. | Open Subtitles | أرض المدينة هي عبر الممر الضيق من ملعب الغولف و انا اذهب إلى النادي عدة مرات في الاسبوع لأتناول الغداء |
golf sahası ne işe yarar? Golf oynamaya. Tenis sahası ne işe yarar? | Open Subtitles | ملعب الغولف للعب الغولف ملعب التنس للعب التنس |
- Çim diyor ya. Hiçbir sey arastirmadin golf kursundan insanlarla ilgilendin! | Open Subtitles | لا لم تكن هنا حين تعاملت مع جماعة ملعب الغولف |
golf sahasını boşaltıp sadece kendin oynayabilmek için havanın yağışlı olacağını bildirdiğine dair içten içe kuşkularım var. | Open Subtitles | يتسللني بعض الشك أنك توقعت هطول مطر لتفرغ ملعب الغولف لنفسك |
Hastane, golf sahasından yalnızca birkaç dakika uzaklıkta. | Open Subtitles | المستشفى على بُعد بضعة دقائق من ملعب الغولف |
Belki bunun için golf sahasındaki ufak göletleri kullanabiliriz. | Open Subtitles | لذا يمكننا ان نستعمل أحد تلك البركة الصغيرة الموجودة في ملعب الغولف |
Bu malikâne Ranch Tepeleri Çam Ormanları Vadisi golf sahasına ve mezarlığa bakıyor. | Open Subtitles | هذا القصر يطل على المنظر الطبيعي الهادئ الصنوبر العقارات التلال المزارع ملعب الغولف والمقبرة |
Bana o topun çarpmasından sonra... golf sahasına dönerken gerçekten heyecanlanmadım. | Open Subtitles | بعد أن تلقيت ضربة بالكرة لم أكن متحمساً للعودة إلى ملعب الغولف |
Ağaç öğütme deneyinin golf sahasına düşen uçakla bir ilgisi olamaz. | Open Subtitles | مستحيل أن تكون تجربة قطاعة الخشب تلك أن تكون مرتبطة بتحطم الطائرة في ملعب الغولف |
Dinle, o aptal sıçan gene golf sahasında. | Open Subtitles | اسمع ذلك الأبوسوم الغبي عاد إلى ملعب الغولف. |
Teknesinde, golf sahasında ya da balık ve spor ceket aldığı köprü altında değil. | Open Subtitles | إنّه ليس موجوداً في قاربه أو حتّى في ملعب الغولف أو في ذلك النفق حيث يشتري السمك و معاطف الرياضة |
Bazı yabancı yatırımcılar, golf sahasının etrafında kat mülkiyetli binalar inşa edecekler. | Open Subtitles | بعض المستثمرين الأجانب سيقومون ببناء شقق عليها ،حول ملعب الغولف |
golf sahasının oradaki yoldan 12 metre ilerleyin. | Open Subtitles | فقط اتبعوا الدرب قرب الحفرة 12 في ملعب الغولف |
Bu benim için mahkeme salonu veya golf sahası demek. | Open Subtitles | بالنسبة لي هي قاعة المحكمة أَو ملعب الغولف |
Şimdi golf sahası alarmı. | Open Subtitles | "حسنا هذه فقرة "إطلاق صوت البوق في ملعب الغولف |
Tanrim! Senin de golf kursundan insanlarla ilgilenmen gerekiyordu! | Open Subtitles | يا إلهي، اضطررت للتعامل مع جماعة ملعب الغولف ايضاً؟ |
Hicbir sey arastirmadin golf kursundan insanlarla ilgilendin! | Open Subtitles | لا لم تكن هنا حين تعاملت مع جماعة ملعب الغولف |
Daha çok kemik bulmak için golf sahasını arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث في ملعب الغولف عن مزيد من شظايا العظام |
Hastane, golf sahasından yalnızca birkaç dakika uzaklıkta. | Open Subtitles | المستشفى على بُعد بضعة دقائق من ملعب الغولف |
Sonra cesedi golf sahasındaki bir heykelin altına bıraktınız. | Open Subtitles | ثم وضعت جثته لتستند قرب تمثال في ملعب الغولف |
Sözü geçen golf kursu, yabancı kaynaklı özel bir askeri birliğin sahibi hayalet bir şirket tarafından yönetiliyor. | Open Subtitles | ملعب الغولف التي تديره جماعة كيان الشبح وتدعمه شركة أجنبية تعرف بأسم صفقة الأسلحة وتعرف أيضاً بأنه لديها قوة عسكرية خاصة |
- Hunt'ın sekreteri DiNozzo'ya ilaç verip onu arabayla golf kursunun oraya götürdüğünü itiraf etti. | Open Subtitles | سكرتيرة (هانت) أعترفت بأنها قامت بتخدير (دينوزو) و قامت بقيادة سيارته إلى ملعب الغولف. |
O zaman golf kulübünün saunasında benimle olan kimdi? | Open Subtitles | إذا،في حمام الساونا في ملعب الغولف من كان في حمام الساونا،هو أنتِ؟ ! |
Onunla golf kursunda buluşmak isteyen biriydi. | Open Subtitles | شخص ما أراد أن يلتقي به في ملعب الغولف. |