| Matt cinsel ilişkiye gireceği kişiler konusunda kendi karar verebilecek yaşta. | Open Subtitles | مات كبير لحدّ كاف لجَعْل ملكِه القرارات حول شركائِه الجنسيينِ. |
| Bu büyüklükte bir resif kendi çapında bir evrendir. | Open Subtitles | شعبة مرجانية بهذا الحجمِ كامل الكون ملكِه. |
| Kabinenin yükselen yıldızı, Bakan Ngawang Jigme Çinli generalleri karşılamak için kendi başına bir takdim yaptı ve Lhasa'ya kadar onlara rehberlik etti. | Open Subtitles | النجم الصاعد مِنْ الوزارةِ، الوزير ناجوانج جايمى . . جَعلَ عرض ملكِه لتَحْيِة الجنرالاتِ الصينيينِ... |
| Belki bazen yalnız başına çıkmayı seviyordur. | Open Subtitles | رَاهنتُ بأنّه يَحْبُّ خُرُوج على ملكِه قليلاً. |
| Belki bazen yalnız başına çıkmayı seviyordur. | Open Subtitles | رَاهنتُ بأنّه يَحْبُّ خُرُوج على ملكِه قليلاً. |
| Tamam ama kendi kızı bile adamın yetenekli bir yalancı olduğunu söylememiş miydi? | Open Subtitles | الموافقة، لَمْ ملكِه بنت بنفسها تَقُولُ بأنّه a كذاب ماهر؟ |
| kendi ailesinden mi? | Open Subtitles | مِنْ ملكِه العائلة؟ |
| Ve kendi gösterisini yapmaya karar vermiş. | Open Subtitles | وهو يُقرّرُ بَدْء ملكِه. |
| - Artık tek başına. | Open Subtitles | هو على ملكِه الآن. هو قَدْ يَتّجهُ إليها. |