Bir milimetre küçüklüğündeki bu canlı Dünya'nın hem en sıcak, hem de en soğuk iklimlerde yaşayabilir ve yüksek radyasyon seviyelerine bile dayanabilir. | TED | هذا الحيوان الذي يبلغ طوله ملليمتر واحد يمكنه تحمل أكثر البيئات حرارة وبرودة على وجه الأرض، ويمكنه حتى تحمل مستويات عالية من الإشعاع. |
Hem de tam olarak. Bir milimetre bile ıskalarsak-- | Open Subtitles | ..بالضبط، وإذا تخطينا ملليمتر واحد |
Şimdi, eğer bir lazer işaretçisini saniyenin trilyonda biri süresince açıp kapatırsam, ki bu birkaç femtosaniye eder -- Hemen hemen Bir milimetre genişliğinde bir foton paketi yaratmış olacağım. | TED | الآن إذا أخذت مؤشر ليزر، وقمت بتشغيله وإيقاف تشغيله في جزء من التريليون من الثانية -- وهي فيمتوثوان معدودة -- سأقوم بإنشاء حزمة من الفوتونات بالكاد بعرض ملليمتر واحد |
Bir milimetre, ya da iki. | Open Subtitles | ملليمتر واحد رُبما إثنان |