| Asla tatmin olmadım. "Asla yetmiyor, Milyarder bile olsam asla yetmiyor. | TED | لا اشعر أبدا بالرضا لا أملك ما هو كفاية, حتى وأنا ملياردير لا املك ما هو كفاية أبدا |
| 1992'de o listede yer alabilmek için Milyarder olmanıza gerek bile yoktu. | TED | أنت لست بحاجة إلى أن تكون ملياردير لتكون في هذه القائمة عام 1992. |
| Onun maden milyarderi Desmond Sacco'nun kızı olduğu lafları dolaştı. | TED | انتشرت إشاعة تقول بأنها ابنة ملياردير التعدين ديزموند ساككو. |
| Bir milyarderin neden bir arka odada çalıştığını merak ediyorsundur. | Open Subtitles | تتسائل لماذا يعمل عالم ملياردير بغرفة خلفية لتلسكوب |
| Önceden Milyarder, şu anda milyoner, yatından yaşıyor. | Open Subtitles | حسناً، ملياردير سابق وهو مليونير حالي يسكن بيخته |
| milyarderim dostum. | Open Subtitles | انا ملياردير انا ملياردير يا رجل |
| Ankesörlü telefon kullanıyorsun ve bir milyardersin. | Open Subtitles | فتذهب لهاتف العمله و أنت ملياردير |
| Yani cidden, neden bozuk bir milyardere aşık oldum ki? | Open Subtitles | أعني، جديًا، لماذا علي أن أقع في الحب مع ملياردير لا يعمل؟ |
| Belki Milyarder bir bankacı ya da Bill Gates veya John D. Rockefeller gibi bir şirket patronu. | TED | قد تذكر له مصرفي ملياردير أو رجل أعمال ذو مركز قوي مثل بيل غيتس أو جون دي. |
| 1.2 Milyarder ile Almanya beşinci sırada. | TED | في الرقم 5، ألمانيا: 1.2 مليون ملياردير. |
| Cinayet programı yaparak Milyarder olacak bir milyonersin. | Open Subtitles | انت مليونير على وشك ان تصبح ملياردير تنتج الجريمة |
| Burdayken, yakışıklı bir amerikan milyarderi bulup, evleneceğim. | Open Subtitles | أثناء وجودي هنا، أخطط للقاء والزواج من ملياردير أمريكي وسيم. |
| Vakıf fonu milyarderi. Süper arabası için kullanacakmış. | Open Subtitles | ملياردير بالوراثة، طلب مني أن أضعه في سيارته الخارقة |
| O bir teknoloji milyarderi. | Open Subtitles | انه ملياردير التكنولوجيا مكتب التحقيقات الفدرالي. |
| Tamam, şimdi sizi sarhoş bir milyarderin Sibirya`daki Starbucks maceralarına götürüyoruz. | Open Subtitles | والآن نحن سناخذكم إلى سكران ملياردير في ستاربكس في سيبيريا. |
| Kaç tane milyarderin, boşanmayı telafi etmek için çocuklarına para saçmak istediğini biliyor musunz? | Open Subtitles | تعرفون كم ملياردير يريدون صرف أموالهم على أطفالهم ليرضوا عنهم بسبب الطلاق؟ |
| - milyoner. Tamam önce milyarderdi, artık milyoner, yatında yaşıyor. | Open Subtitles | حسناً، ملياردير سابق ومليونير حالي يسكن في يخته |
| Pekâlâ, bir bakalım eğer ben bir milyoner olsaydım ve şu an devasa yatımla Akdeniz'in ortasında, şampanya içiyor olsaydık ve seni öpmek isteseydim. | Open Subtitles | حسناً، لنفترض أني كنت ملياردير و كنا بالخارج على يختي الضخم في منتصف البحر المتوسط نحتسي الشمبانيا و قدمت لتقبيلك |
| Artık bir milyarderim. | Open Subtitles | أنا ملياردير الآن |
| Federal suçlardan aranan bir milyardersin. | Open Subtitles | أنت ملياردير تواجه تهماً فدرالية |
| Gordon Roper bir bilyoner. | Open Subtitles | جوردن روبير ملياردير |
| - Haklısın, ama her eski askerin, bir milyarderle tanışma şansı olmuyor. | Open Subtitles | -أنتَ محق، ولكن ... ليس كل جندي سابق يقابل ملياردير منعزل |
| Başkan, bocalayan bir ekonomide bir multi milyoneri mi aday gösterecek? | Open Subtitles | الرئيس يريد ترشيح ملياردير في ظل المعاناة الاقتصادية؟ |