| Bir sene önce intihar etmiş. | Open Subtitles | -ثم قضى على حياته منتحراً بعدها بعام |
| Kenny Sandoval, 2004 de intihar etmiş... kendini pompalı tüfekle vurmuş. | Open Subtitles | (كيني سانديفول)، مات منتحراً في عام 2004، عثر عليه ميتاً بإصابة من طلق ناري، هل أصابك الجنون؟ ماذا عن فيلمك، (أليكس)؟ |
| İntihar etmiş. | Open Subtitles | . منتحراً |
| O zaman intihar etmemiş olmam şu an da etmeyeceğim anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ليس فقط أنني لم أكُن منتحراً لا يعني أنني لن أكون منتحراً الاَن |
| Yani intihar bombacısı değil mi? | Open Subtitles | ليس منتحراً إذاً؟ |
| Dört yıl sonra, bir başka rejim eleştirmeni Boris Berezovsky sözde intihardan dolayı öldü. | Open Subtitles | وبعد أربع سنوات، (بوريس بيريزوفسكي) منتقد آخر صريح للنظام الحكومي وُجد منتحراً كما يُزعم |
| Teknik olarak Parsons da intihardan öldü. | Open Subtitles | تقنياً، (بارسونس) توفي منتحراً |
| İntihar etmiş. | Open Subtitles | منتحراً. |
| Pavlov akıl hastanesinde intihar etmeye kalkıştı. | Open Subtitles | انتهى به الأمر منتحراً في مستشفى بافلوف) للأمراض العقلية) |
| Ölmüş. İntihar. | Open Subtitles | لقد مات منتحراً |