Kadın yalnız krala baktığında, kral birbirlerini bin yıldır tanıyorlarmış gibi hissetmiş. | Open Subtitles | عندما نظرت إلى الملك الوحيد, شعر أنهما يعرفان بعضهما البعض منذ ألف سنة |
Neyle karşı karşıya olduğumuzu hiç bilmiyoruz. Çünkü bin yıldır etrafta buna benzer şey yok. | Open Subtitles | والآن نجهل كليًا ما نجابهه، لأن لا كيانًا مثلها وطأ الأرض منذ ألف سنة. |
bin yıl önce, o köydeki biri bunun olacağını öngörmüş. | Open Subtitles | منذ ألف سنة مضت,شخصاً ما في تلك القرية توقع حدوث هذا |
Nik ve ben düşünüyoruz ki bu aşağılık etki altına alma hareketin ortaya çıktığına göre,gerçekten de bin yıl önce bıraktığımız yerden tekrar başlamamıza engel olacak bir şey yok. | Open Subtitles | فلا مانع من نتابع ما توقّفنا عنده منذ ألف سنة. |
İnsanların Binlerce yıldır merak ettikleri pusula iğnesi çok uzaklardaki manyetik Kuzey Kutbu'na tepki vermiyordu. | Open Subtitles | أما بالنسبة لمؤشر البوصلة التي تسائل عنها الناس منذ ألف سنة لم تكن تستجيب للقطب المغناطيسي الشمالي |
Bin yıldan daha uzun bir geçmişe dayanan, hiç çökmemiş bir gücün başısın. | Open Subtitles | ملكة أسطول لم يُهزم منذ ألف سنة |
bin yıldır gördüğüm en güzel şey açık ara sensin. | Open Subtitles | أنتِ ببساطة أجمل شئ رأيته منذ ألف سنة. |
bin yıldır gördüğüm en güzel şey açık ara sensin. | Open Subtitles | أنتِ ببساطة أجمل شئ رأيته منذ ألف سنة. |
bin yıldır ilk kez kendime ait bir şeyim var. | Open Subtitles | لأول مرة منذ ألف سنة لدي شيء ملكي |
Bunun için bin yıldır bekliyorum. | Open Subtitles | انتظرت هذا منذ ألف سنة |
Seni bin yıldır bu kadar kızgın görmedim. | Open Subtitles | لم أرَ هذا الغضب منذ ألف سنة. |
Benim kavgadan falan kaçtığım yok. Ama bu defter bin yıl önce açılmış. | Open Subtitles | إنّي لا أنسحب من قتال، لكن هذا قتال بدأ منذ ألف سنة. |
bin yıl önce, Arapça seks sözlükleri vardı. | TED | منذ ألف سنة , لقد كان لدينا قواميس كاملة باللغة العربية عن الجنس . |
Bu Crab Nebula yani bin yıl önce Chacoanlıların... görmüş olduğu patlayan yıldızdan arta kalanlar. | Open Subtitles | هذا هو سديم "السرطان"، ما تبقى من هذا النجم المتفجر الذي شهدته "شاكو" في السماء منذ ألف سنة. |
Sanki bin yıl önce terkedilmiş gibi. | Open Subtitles | يبدو انها هنا منذ ألف سنة |
Nik ve ben düşünüyoruz ki bu aşağılık etki altına alma hareketin ortaya çıktığına göre,gerçekten de bin yıl önce bıraktığımız yerden tekrar başlamamıza engel olacak bir şey yok. | Open Subtitles | أجل، (نيكلاوس) وإيّاي نرتأي أنّه طالما زال مفعول إذهانك الأثيم فلا مانع من نتابع ما توقّفنا عنده منذ ألف سنة. |
bin yıl önce birbirimizi tanıyorduk. | Open Subtitles | -كنّا على معرفة منذ ألف سنة . |
Binlerce yıldır yoksul insanları birbirine düşüren festivalimizin bir başarılı yılına daha içelim. | Open Subtitles | نحو سنة أخرى ناجحة من الإحتفال، جعل الفقراء يتصارعون مع بعضهم البعض منذ ألف سنة. |
Binlerce yıldır sevdiğim kadın böyle korkmazdı. | Open Subtitles | المرأة التي أحببتها منذ ألف سنة ما كانت ستخشى هذا |
Biliyor musun, Binlerce yıldır hiç bu kadar yaşadığımı hissetmemiştim. | Open Subtitles | تعرف لم أشعر بهذا وأنا حي منذ ألف سنة |
Bin yıldan daha uzun bir geçmişe dayanan, hiç çökmemiş bir gücün başısın. | Open Subtitles | ملكة أسطول لم يُهزم منذ ألف سنة |