| 20 yıldan fazla süredir terk edilmiş durumda. Pek bir şey kalmadı. | Open Subtitles | فهي مهجورة منذ ما يربو على 20 عامًا، لم يبقَ منها الكثير |
| Tehditkar ve korkutucu, köpekbalığı on yıldan fazla süredir tehditkar ve korkutucu olarak geziyor. | Open Subtitles | مهدد و مرعب القرش يهدد و يرعب منذ ما يقارب العقد |
| Neredeyse bin yıl kadar önce Güney Amerika'daki, | Open Subtitles | منذ ما يقرب من ألف سنة فى جنوب غرب الولايات المتحدة |
| Yaklaşık bir yıl kadar önce aramayı bıraktı. | Open Subtitles | لقد توقفتْ عن الاتصال منذ ما يزيد عن سنة |
| Kendimi bildim bileli savaş, hayatımın bir parçasıydı. | TED | كانت الحرب جزءًا من حياتي منذ ما أستطيع أن أتذكر. |
| Soygun üç yıl önceydi. Niye bu kadar bekledi? | Open Subtitles | ولكن كان سرقة ثلاث سنوات استغرق منه وقتا طويلا منذ ما ذلك؟ |
| Margaret de bir resepsiyonistti, neredeyse 20 yıldır. | TED | كانت الآنسة مارغريت أخصائية مكتب استقبال منذ ما يقرب 20 عامًا. |
| Çünkü, tabi ki, burada gördüğünüz her teknik televizyoncuların ve sinemacıların son 50 senedir yapabildikleri şeyledir. | TED | لانها في الحقيقة تقنية مستخدمة من ذي قبل في التلفاز وانتاج الافلام منذ ما يقارب الخمسين سنة الماضية |
| 40 yıldan fazla süredir uzayı dinliyoruz. | Open Subtitles | نحن نصغى للفضاء منذ ما يربو على 40 عاماً |
| Bu yüzden orayı öyle terk ettim ama onlarla on yıldan uzun süredir konuşmuyorum. | Open Subtitles | ولهذا السبب رحلت بالوسيلة التي رحلت بها، ولكنني لم أتحدث إليهم منذ ما يزيد عن العشر سنوات. |
| Bir asrı aşkın süredir 1903 yılındaki bir hapis evreninde tutuluyormuş. | Open Subtitles | اتضح أنّها لابثة في عالم سجنيّ لعام 1903 منذ ما يربو عن قرن. |
| Yüzyılı aşkın süredir saati asla şaşmadı. | Open Subtitles | محافظة على الوقت بصورة مثالية منذ ما يفوق مائة عام. |
| 200 yıl kadar önce korkunç bir suç işlemek için kullanıldı. | Open Subtitles | منذ ما يقارب الـ200 عام استخدمت بجريمة شنيعة |
| Bir yıl kadar önce Tanrı'nın isteği üzerine aramızdaki bir cadıya verilen bir ceza esnasında çoğumuz bir şey gördü. | Open Subtitles | منذ ما يزيد عن سنة، كثير منا عانى من رؤيةٍ خلال العقوبة التي أنزلها الله بالساحرة التي كانت بيننا. |
| Eğer geriye gidersek, 15 milyar yıl kadar önce, hepimizin birbirimizin üstünde olması lazım. Bu Big Bang idi, kainatın başlangıcı. | TED | اذا حاولنا تعميم استنتاجنا علي الفترات الماضية فسوف نجد حتما أننا كنا متراصين فوق بعضنا البعض وذلك منذ ما يقارب ال15 بليون سنة ماضية. وكان هذا هو الانفجار العظيم وهو بداية نشأة الكون. |
| 50 yıl kadar önce, psikiyatr Richard Rahe ve Thomas Holmes edinebileceğimiz en üzücü insan deneyimleri envanterini çıkardılar. | TED | منذ ما يقرب من 50 عامًا، طوّر الطبيبان النفسيان ريتشارد رايت وتوماس هارمز قائمة بأكثر التجارب الإنسانية المحزنة التي يمكن أن نتعرّض لها. |
| Kendimi bildim bileli, her Noel, konserve yiyecek ve kıyafet bağışı düzenliyorum. | Open Subtitles | جهّزت تبرعات الأطعمة المعلّبة و الملابس في كل عيد ميلاد منذ ما يمكنني تذكره. |
| Kendimi bildim bileli halkımı avlayıp öldürüyorlar. | Open Subtitles | لقد اصطدت شعبي و الحصول تيت، منذ ما أتذكره. |
| Nasıl seçildi ki? Kendimi bildim bileli Başkan odur. | Open Subtitles | إنّها عمدةٌ منذ ما تسعفني به ذاكرتي. |
| Kazı bölgesinde bulunmuş. Yaklaşık 100 yıl önceydi. | Open Subtitles | تم العثور عليه في موقع حفر منذ ما يقرب من مائة سنة. |
| Ama neredeyse 30 yıl önceydi bu. | Open Subtitles | فهمت. ولكن حدث منذ ما يقرب من 30 سنه مضت. |
| Düşünüyorum da, bildiğiniz gibi, bu prosedür neredeyse 40 yıldır hiç değişmedi. | TED | ففكرت، هذه العملية لم تتغير منذ ما يقرب من 40 عام |
| 10.000 senedir komşumuzlar o kadar. | Open Subtitles | إنهم مجرد جيران لنا منذ ما يقرب من 10 آلاف سنة |