Starbuck, görüş mesafem sıfır. Starbuck, orada mısın? | Open Subtitles | فاتنة الفضاء , الرؤية لدى منعدمة أأنتِ هناك ؟ |
Lemur populasyonu, yok, sıfır, bitik. Harika. | Open Subtitles | حيوانات الليمور, غير موجودة, صفر, منعدمة رائع |
Hiç aramayacağım zaten. Bir şey olma olasılığı ne ki? sıfır. | Open Subtitles | لن أتصل أبداً احتمالات التعرض لضرر منعدمة |
Bu kapıdan geçerseniz, sıfır yer çekimli ortama geçiş yaparsınız. | Open Subtitles | فور عبوركم هذه البوابة وستكونون في بيئة منعدمة الجاذبية |
Ama Louise'le seks yapmaman , bu eski kullanılmayan kısım şimdi varlığından bu yana ilk kez çalışıyor. | Open Subtitles | ولكن بانعدام الجنس، أصبحت هذه الكتلة منعدمة الفائدة سابقاً تشتغل الآن لأول مرة في تاريخها. |
sıfır yer çekimi olan bir ortamda bile yazabilir. | Open Subtitles | تستطيع الكتابة به في بيئة منعدمة الجاذبية. |
Mindere atlayıp sıfır yerçekimi varmış gibi hareketler yapacağız. | Open Subtitles | سوف نذهب للقفز على مراتب الألعاب ونتصرف كأن الجاذبية منعدمة |
Uzaydayken bana bir kalem bile atamıyordun ve sıfır yerçekimindeydik. | Open Subtitles | في الفضاء، لم تتمكن من إلقاء قلم بإتجاهي، و هذا كان في بيئة منعدمة الجاذبية. |
Kaçıran kişinin ödemeyi kredi kartıyla yapma olasılığı sıfır. | Open Subtitles | احتمالية أن مختطفك دفع ببطاقة ائتمانه في مسرح آخر جرائمه منعدمة للغاية, |
Yaşadığımız en düşük hissedilen sıcaklık -70'lerdeydi ve yolculuğun büyük bir çoğunluğunda beyaz körlük denen sıfır görüşe sahiptik. | TED | أدنى درجة برودة للرياح مررنا بها 70- درجة كانت قابلية الرؤية منعدمة وهو مايسمى بالضباب القطبي وذلك في مجمل وقت رحلتنا |
Görüş menzili sıfır, komutanım. Yararı yok! | Open Subtitles | الرؤية منعدمة , يا سيدى لا جدوى |
Görüş sıfır efendim. Faydası yok! | Open Subtitles | الرؤية منعدمة , يا سيدى لا جدوى |
Beni işe geri alma olasılığı sıfır olan biri. | Open Subtitles | شخص فرصته منعدمة لإعادتي للعمل معه |
Lemur popülasyonu, yok, sıfır, bitik. | Open Subtitles | تعداد المتطفلين : منعدمة , صفر , منحسرة! |
Uygulamada sıfır. | Open Subtitles | منعدمة بالتقريب |
neredeyse sıfır şansımız var oan rastlamak için. | Open Subtitles | فإن فرصة إيجادنا منعدمة |
Hayır. Annelik içgüdüsü sıfır. | Open Subtitles | -كلا، أنا منعدمة غرائز الأمومة . |
Aradan 30-40 yıl geçtikten sonra Charles Martin Hall adında bir kimyager alüminyumu neredeyse sıfır maliyetle sıradan topraktan elde etmenin .bir yolunu bulmuş ve böylece alüminyum kraliyet ziyafetlerinden köylülerin mutfağına kadar inmiş. | Open Subtitles | قام كيميائي يُدعى (تشارلز مارتن هال).. بتطوير طريقة لاستخراج الألومنيوم من التربية بتكلفة تكاد تكون منعدمة وبهذه البساطة انتقل الألومنيوم من قاعات طعام الملكيين إلى مخازن الفلاحين.. |
- Büyük ihtimalle sıfır, biliyorum. | Open Subtitles | -ربما منعدمة , اعرف هذا... |
Ama Louise'le seks yapmaman, bu eski kullanılmayan kısım şimdi varlığından bu yana ilk kez çalışıyor. | Open Subtitles | ولكن بانعدام الجنس، أصبحت هذه الكتلة منعدمة الفائدة سابقاً تشتغل الآن لأول مرة في تاريخها. |