| Eğer bizi yenerse, Roma'nın kurtarıcısı olacak... ve böylece senatoya karşı nihai zaferi kazanacak. | Open Subtitles | إذا هزمنا يصبح هو منقذ روما و ها هو إنتصاره الأخير على مجلس الشيوخ |
| Ama şimdi, bugün, sana bir bozukluk fırlatıp tarla veriyor, ve cumhuriyetin kurtarıcısı oluyor, ve sende onun asil kıçını öpüyorsun. | Open Subtitles | و اليوم يعطيك بعض الأموال و بعض المزارع و يصبح منقذ الجمهورية و أنت تتملق |
| Hayatımı kurtardın. | Open Subtitles | اعنى إنك حقا منقذ للحياة |
| Hayatımı kurtardın. -Odası ne tarafta? | Open Subtitles | اعنى إنك حقا منقذ للحياة |
| Dünyanın bir kurtarıcıya ihtiyacı olmadığını yazdın ama ben her gün insanların kurtarıcı çağırdığını duyuyorum. | Open Subtitles | كتبت أن العالم لا يحتاج منقذ لكنني أسمع كل يوم صرخات أناس تدعوني لإنقاذهم |
| Benimle gelemeyecek kadar küçük olan Paul belediyenin yüzme havuzunda cankurtaran olarak iş buldu. | Open Subtitles | بول كان أصغر من أن ينضم لى لذا اخذ وظيفة منقذ في حمام السباحة بالبلدية |
| Kaybolmuş hayvanların kurtarıcısı ve çocukların arkadaşı. | Open Subtitles | انها منقذ لحيوانات الاليفة المفقودة و صديق الاطفال |
| Yok edici ile karşılaşmadan dünyanın kurtarıcısı olamaz. | Open Subtitles | لن يكون منقذ العالم قبل أن يتغلّب على مدمّر العالم. |
| Belki biz gezegenimizi kurtaramadık ama eminiz ki sen dünyanın en büyük kurtarıcısı olacaksın. | Open Subtitles | ربما لن نتمكن من حماية كوكبنا ولكننا واثقون انك ستكون منقذ الارض الاعظم |
| İlk cemaat kurtarıcısı yalancı bir pislik olamaz. | Open Subtitles | لن يكون أول منقذ للمجتمع ليكون كاذب تافه. |
| Hayatımı kurtardın. | Open Subtitles | أنت منقذ الحياة |
| Hayatımı kurtardın. | Open Subtitles | أنت منقذ للحياة |
| Hayatımı kurtardın, Barry. Sıradakine yardımcı olayım? Sıradaki? | Open Subtitles | أنت منقذ من التالي؟ |
| Eve geri döndüğümde, bu, bir "kurtarıcı" gibi olmalı, bir "fatih" gibi değil. | Open Subtitles | , عندما أعود للوطن , يجب أن يكون الأمر كأننى منقذ . ليس كفاتح |
| Özellikle de kimsenin görmediği gizemli bir kurtarıcı hakkındaysa. | Open Subtitles | خصوصاً التي عن منقذ خرافي لم يره أحد من قبل. |
| Kodesten çıkardılar iyi halden bizi. Ahbap aradı, kurtarıcı lazım dedi, isterim sizi. | Open Subtitles | خرجنا لحسن السلوك الرجل إتّصل بنا، وقال أنّه يحتاج إلى منقذ |
| On beslik bir cankurtaran, bir suru profesyonel tenisci olacak. | Open Subtitles | أتحدّث عن منقذ في السباحة عمرُهُ خمسة عشر عاماً أتحدث عن مجموعة من محترفي التنس |
| cankurtaran, bir daha yapmamızı söyledi, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ان منقذ السباحة قال لنا ألّا نفعل ذلك ثانيةً؟ |
| Bunun içinde ne varsa gerçekten hayat kurtarıyor. | Open Subtitles | أيا يكن ما بهذا.. فهو منقذ للحياة.. |
| Hayatımda gördüğüm en kötü kurtarıcısın. | Open Subtitles | أتعرف ماذا، أنت أسوأ منقذ تعرفت عليه |
| Sen bir cankurtaransın. | Open Subtitles | شكرا لك, طفلي الصغير انت منقذ الحياة |
| - İnsanlığın kurtarıcısını öldürecekti. | Open Subtitles | يُحاولُ القَتْل منقذ الإنسانيةِ. |
| Onlara Motorize Birlik Komutanı diyoruz. | Open Subtitles | نسميهم القائد منقذ العاهرة |
| Sen nesin böyle? Ben kurtarıcıyım. | Open Subtitles | - أنا منقذ السفينة- |
| Kurtarıcımızı Phoenix gibi acımasız bir katille bağlantılı olmakla suçlayamazsın. | Open Subtitles | لا يا (جون سبارتن)، لا يمكنك اتّهام منقذ كبير لمدينتنا بكونه متورطاً |
| Ben Cankurtaranım. Lisansım var. | Open Subtitles | أنا منقذ أنا لدي رخصة |