Bu uçuşu bir kadın için yaptım. | Open Subtitles | لقد قمت بهذا الطيران من أجل امرأة وهي ليست هنا لترحب بي |
Boşandık, çünkü eski karım beni bir kadın için terketti. | Open Subtitles | لماذا؟ لقد تطلقت لأن زوجتي السابقة تركتني من أجل امرأة أخرى |
İhtimal dengesi bunun bekar ve yakın akrabalarından uzak bir kadın için olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | ميزان الاحتمالات يشير إلى أن هذا من أجل امرأة عزباء بعيدة عن أقاربها المقربين |
Bu daha küçükken babası annesini başka Bir kadın uğruna boşamış... | Open Subtitles | والده طلق والدته عندما كان بهذا الحجم من أجل امرأة أخري |
Bir kadın uğruna yaptım. | Open Subtitles | فعلتها من أجل امرأة. |
Baban bizi bir kadın yüzünden terk etti. Seninle hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | والدك تركنا من أجل امرأة و ليس لك علاقة بالأمر |
Senin gibi bir kadın yüzünden neredeyse ölüyordum. | Open Subtitles | كدتُ أموت من أجل امرأة مثلكِ |
Fakir kadına sadaka Bu sabahın ayazında | Open Subtitles | من أجل امرأة تعيسة في صباح بارد تعيس |
Babanız başka bir kadın için Batı'da kalmadı. | Open Subtitles | والدكم لم يبق في الغرب من أجل امرأة أخرى |
Babanız başka bir kadın için Batı'da kalmadı. | Open Subtitles | والدكم لم يبق في الغرب من أجل امرأة أخرى |
Ve beni beyaz bir kadın için terkedeceğini düşünüyorsan bir daha düşünürsün. | Open Subtitles | و سينتهي بي المطاف ببعض الأثاث القديم و حفنة من الأطفال و إن فكّرتَ يوماً ستتخلّى عنّي من أجل امرأة بيضاء هناك أمر آخر |
Evet. İki hafta sonra, başka bir kadın için annemi terketti. | Open Subtitles | أجل، بعد ذلك بأسبوعين هجر أمي من أجل امرأة أخرى |
Bulunduğum yere gelmek için çok çalıştım ve bunu bir kadın için çöpe atamam. | Open Subtitles | لم أجتهد لكي أصل إلى هذا لكي أضحّي به من أجل امرأة ما |
Bir kadın uğruna.. | Open Subtitles | قتلتُ من أجل امرأة. امرأة. |
Babam bizi bir kadın yüzünden terk etmedi ki. | Open Subtitles | -لم يهجرنا والدي من أجل امرأة" " |
Sadaka Fakir kadına sadaka | Open Subtitles | صدقة , صدقة ... من أجل امرأة يائسة |