| Loncayla olan lisansını yenilemek için uzun bir süre. | Open Subtitles | توقف طويل فقط من أحل تجديد رخصتك كـرفيقة ؟ |
| Josonlu halk tarafından kurulan Yardım Sevenler Derneği ordumuzun savaş giderleri için bağış topluyor. | Open Subtitles | أنصار أتحاد الروح الوطنية المنظمة التي كونت من قبل جوسون الآن يجمعون الأموال من أحل الجيش الأمبراطوري |
| Tek seferlik bir single için altmış bin şarkının sağlam hit olması gerek demek. | Open Subtitles | 60 ألفاً من أحل أغنية واحدة ، علينا إنجاح هذا مهما كلف الأمر |
| Sence doğru amaç için yanlış şeyler yapabilir misin? | Open Subtitles | هل تعتقد بأنك تستطيع أن تفعل أشياء خاطئة من أحل أسباب مقنعة |
| Cebir dersine çalıştığın her bir saat için Nintendo ve Sega ile harika iki saat geçireceksin. | Open Subtitles | لكلّ ساعة تدفع 2 جبر, - - أنت معك إثنين من أحل أوقات المتعة نينتيدو و سيجا .هل نتم الصفقة؟ |
| Ortak çıkarı için böyle söylemek zorunda. | Open Subtitles | يجب عليه قول ذلك من أحل الصالح العام. |
| Tara, bir kere olsun kendi iyiliğin için sözümü dinle. | Open Subtitles | تارا ، اسمعيني هذه المرة من أحل مصلحتك |
| Ben polise sırf para için ispiyonculuk yapmaya başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت بالتجسس للشرطة من أحل المال |
| Artık yaşamak için reçel mi yapıyorsun? | Open Subtitles | تصنعين المربى من أحل لقمة عيشك؟ |
| Ve bir an önce ölümün gelmesi için dua edeceksin. | Open Subtitles | و سوف تتضرع من أحل أن تموت |
| Olaya dahil bile değildim. Charlie'ye ayarlamak için yaptım. | Open Subtitles | لم أهتم حتى لهذا فعلت هذا من أحل (تشارلي) |
| Biliyorsun. Çok dua ettim onun için. | Open Subtitles | كم صليت من أحل هذا الطفل |
| 25 Yuan bunu için mi? | Open Subtitles | خمس وعشرون من أحل هذا؟ |
| - Oyunlar için geldim. - Oyunlar. | Open Subtitles | أتيت من أحل الألعاب ألعاب؟ |
| - Oyunlar için geldim. - Oyunlar. | Open Subtitles | أتيت من أحل الألعاب ألعاب؟ |
| Kızı için gelip duruyordu. | Open Subtitles | إنه يأتي من أحل إبنته |
| Bunun için onu affedebilirim. | Open Subtitles | ويمكننى مسامحتة من أحل هذا |
| Benim için değil bu, bir arkadaş için. | Open Subtitles | هذا ليس من أجلي... بل من أحل صديق. |
| Evliğinden bahsetmiyorum. Kendin için, bunları yaşatan Keen için. | Open Subtitles | ليس من أجل زواجك, بل من أجلك, من أحل ما فعله (كين) بك. |
| Öyle mi? -Ne için? | Open Subtitles | من أحل ماذا ؟ |