| Herşey 50.000 yıl önce atalarımızın Afrika'dan kuzeye, Avrupa ve Asya'ya göç etmesiyle başladı. | TED | في بدء حوالي الـ 50.000 السنة الماضية عندما هاجر أجدادنا شمالاً من إفريقيا إلى أوروبا وآسيا. |
| Büyük flamingolar üremek için Afrika'dan buraya 400 kilometre uçuyorlar. | Open Subtitles | تُسافر طيور الـ فلامنغو الأكبر حجماً مسافة 400 كم من إفريقيا للتكاثر هنا |
| Asya ve Afrika'dan Avrupa'ya doğru artan bir hareketlilik zaten vardı, fakat yavaşça artıyordu, birden yılın ilk aylarında bu devasa artışla karşılaştık. | TED | فقد زاد التحاقهم بأروربا من إفريقيا وآسيا، ولكن يرتفع عددهم ببطء، وفجأة أصبح لدينا هذه الزيادة الهائلة في بداية الأشهر الستة الأولى من السنة. |
| Afrika'da sadece burada, güçlü okyanus kuvvetleri... müthiş yaşam patlamalarıyla birleşiyor. | Open Subtitles | في هذا الجزء من إفريقيا فحسب تتحد قوى المحيط الجبارة في انفجارٍ مماثلٍ صاخب بالحياة |
| Afrika'dan devrim niteliğinde bir haber bu ve bu bilgiyi küresel sağlık topluluğuyla paylaştık, Afrika'da virüsü gözlemleyebilecekler. | TED | لقد جاء هذا العمل الثوري من إفريقيا ومن ثم إتاحة هذه المعلومات لدوائر الصحة العالمية لمعرفة كيف يبدو الفيروس في إفريقيا. |
| Kuzey Afrika'dan silah kaçırıyordu. | Open Subtitles | يقوم بتهريب الأسلحة من إفريقيا. |
| Bu yıl oğlum Afrika'dan döndü yıllar, yıllar sonra. | Open Subtitles | هذه السنة عاد ولدي من إفريقيا... بعد عدة سنوات... . |
| Evet, Afrika'dan. | Open Subtitles | آه , من إفريقيا |
| Afrika'dan gelen. | Open Subtitles | آه , من إفريقيا |
| Afrika'dan dönüşümü kutlamak için, kuzenim ve ben bir yığın havai fişek aldık. | Open Subtitles | {\pos(192,225)}،(للإحتفال بعودتي من (إفريقيا {\pos(192,225)}اشتريت أنا وابن عمّي حزمة من الألعاب النارية |
| Bay Clarkson'ın dediği şey "Doğruca Afrika'dan"dı. | Open Subtitles | ؛(مباشرة من إفريقيا) ،كان ذلك ما قاله السيد (كلاركسون)،ورجال اللجنة |
| Bir keresinde bir adam, Afrika'da günesi seni ya eriten ya da direncini kiran bir firina benzetmisti. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting\fs30}... سمعت مرة رجلاً من "إفريقيا" يقول {\fnArabic Typesetting\fs30}... |