| Son hatırladığım şey limuzinin köprüden düşüşü... sonra da hastanede uyandım. | Open Subtitles | اخر شيء اتذكره عندما وقعت الليموزين من الجسر ثم الاستيقاظ بالمستشفى |
| Her gün, vadinin köprüden buraya kadar kalan kısmını kontrol edeceğiz. | Open Subtitles | سوف نقوم بتفقد الوادي كل يوم من الجسر مباشرة إلى الضفة |
| Evet, ama diğer taraf köprüden atlamak üzere olan bir uyuşturucu müptelası gibi. | Open Subtitles | أجل , و الجانب الأخر مثل مدمن المخدرات مستعد ليسقط شخص من الجسر |
| Onu Köprünün oradan çıkardım. Akıntıyla sürüklenmeye bırakılmasına üzülmüş gibiydi. | Open Subtitles | أنا أخرجته بالقرب من الجسر بدا حزينا لتركه يعــوم بعـيدًا |
| Köprüyü zamanında bitirebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك الأنتهاء من الجسر فى الوقت المحدد ؟ |
| Orası köprüden bir blok ötede. Doğruca şehrin merkezine gidiyor. | Open Subtitles | على بعد مجمع من الجسر هذا يقود مباشرة لقلب المدينة |
| Bu Moudan'ın atladığı köprüden uzak değildi. | Open Subtitles | حدث ذلك بمكان قريب من الجسر حيث قفزت ماودان |
| Son filikada dolunca köprüden beni arayın. | Open Subtitles | اتّصل بي من الجسر عندما يكون قارب النّجاة الأخير محمّلاً |
| Son kurtarma botu doldurulduğunda benimle köprüden bağlantı kur. | Open Subtitles | اتّصل بي من الجسر عندما يكون قارب النّجاة الأخير محمّلاً |
| Planlarımız vardı. köprüden, onun teknesiyle gidecektik. | Open Subtitles | كان لدينا خطط كبيره، كنت سأقفز من الجسر الى قاربه |
| Arabası köprüden aşağı uçtu oğlum kendi hayatını tehlikeye atıp onu kurtardı, bu da hikayenin sonu. | Open Subtitles | سقطت سيارته من الجسر إلى الماء قفز ابني خلفه وخاطر بحياته لإنقاذه ،تلك نهاية القصة |
| Ahbap, hakikaten sarhoş olduğumuz ve yüzüp yüzmeyeceğini görmek için... tekerleği köprüden atmaya başladığımız zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أجل يا رجل أتذكر عندما أصبحنا منتشين جداً وبدأنا نرمي الأشياء من الجسر لنرى إذا كانت تطفوا أم لا؟ |
| Ahbap, hakikaten sarhoş olduğumuz ve yüzüp yüzmeyeceğini görmek için... tekerleği köprüden atmaya başladığımız zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | يا رجل أتذكر عندما أصبحنا منتشين جداً وبدأنا نرمي الأشياء من الجسر لنرى إذا كانت تطفوا أم لا؟ |
| Tamam. köprüden atladığımı nasıl öğrendiğini sor | Open Subtitles | حسناً، إسأليها كيف علمت بأنني قفزت من الجسر |
| Finn Montgomery'nin bu köprüden atlamadığına dair belirtiler var. | Open Subtitles | هناك احتمالات بأن فين مونتجري لم يقفز من الجسر |
| O halde Finn Montgomery o köprüden düşmeden önce yaralanmıştı. | Open Subtitles | وعليه، فإن فين مونتجري قد أصيب قبل أن يسقط من الجسر |
| Cooper köprüden aşağı düştü, sonra Nathan suya atladı... ve çok uzun zaman oldu, geri gelmedi. | Open Subtitles | اووه لوكاس كوبر وقع من الجسر, ونايثن لحق به ولم يخرج من مدة طويلة |
| Sonra Köprünün karşısında iki Alman nöbetçi bulacaksınız. Onları devreden çıkarın. | Open Subtitles | على الجانب الآخر من الجسر يوجد حارسان ألمانيان ، قوموا بإيقافهم |
| Ertesi sabah, iki memur evime geldi ve Mike'ın arabasının Köprünün altında bulunduğunu söyledi. | TED | وفي الصباح التالي ، أتى ضابطان إلى منزلي وأبلغوني بأن سيارة مايك كانت واقفة بالقرب من الجسر |
| Reeves ve Hughes ile konuştum. Köprüyü zamanında bitiremeyeceğiz. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع ريفز وهيوز وسوف لا نتمكن من الأنتهاء من الجسر فى الوقت المحدد |