| Ama ben gelecek çarşambaya hapisten çıkmayacağım, değil mi? | Open Subtitles | لكنني لن أستطيع الخروج من الحبس بحلول الأربعاء، أليس كذلك؟ |
| hapisten kefaletle çıkardığın adam şiddet olaylarına devam ediyor. | Open Subtitles | مزيد من الأعمال الوحشية من قبل الرجال الذين كفلتهم من الحبس |
| Cidden John, sen olmasaydın hala Leo'yu hapisten çıkarmak için kıvırıyordum. | Open Subtitles | حقاً جون بدونك لكنت احاول اخرج ليو من الحبس باستعرض رقصي النقري |
| Kardeşim o delikten çıkmadıkça hiç kimse, hiçbir şey yapmayacak. | Open Subtitles | لن يفعل أحد شيئاً قبل أن أخرج أخي من الحبس |
| Ne yani, sihirbazlık yapıp, abini o delikten çıkarıp, gardiyan odasına sokacak bir yol mu buldun? | Open Subtitles | ماذا، هل أعددت تعويذة سحرية لإخراج أخيك من الحبس و إدخاله غرفة الحراس؟ |
| gözaltından kaçtığını... ..ve gidip karını öldürdüğünü söylediler. | Open Subtitles | انهم يقولون بأنك هربت من الحبس وأنك قتلت زوجتك انهم يريدونك |
| Annen velayetini vermiyor... Ben gözaltından kurtarıyorum. | Open Subtitles | فأمك تحاول أن تحوز بحق رعايتك و أنا أقوم بإخراجك من الحبس |
| hapisten çıktığımda açlıktan ölüyordum ve elimizde sadece sapığın beyni vardı. | Open Subtitles | لقد كنت أموت جوعا حينما خرجت من الحبس و دماغ المهؤسه كان كل ما لدينا |
| Ama ben gelecek çarşambaya hapisten çıkmayacağım, değil mi? | Open Subtitles | لكنني لن أستطيع الخروج من الحبس بحلول الأربعاء، أليس كذلك؟ |
| Onunla, hapisten çıktıktan bir kaç saat sonra sokakta tanıştım. | Open Subtitles | قابلت (تشوكو) في الشارع بعد ساعات من خروجه من الحبس |
| O hapisten çıktıktan birkaç saat sonra. | Open Subtitles | بعد ساعات من خروجه من الحبس |
| Seni hapisten kurtarıyorum. | Open Subtitles | أنا أخرجك بكفالة من الحبس |
| Seni hapisten mi aradı? | Open Subtitles | هل اتصل بك من الحبس ؟ |
| Bir avukatı hapisten çıkarmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أحاول إخراج محامية من الحبس. |
| Lynard'dan mesaj getirdim. Bugün delikten çıkıyor. | Open Subtitles | هذه رساله من لينارد, لقد خرجت من الحبس الإنفرادي اليوم |
| Ona ulaşmaya, koruyucu gözaltından çıkarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنّه يحاول الوصول إليها لإغرائها للخروج من الحبس الوقائي |
| Koruyucu gözaltından kaçtı ve ondan sonra ondan asla haber alınamadı. | Open Subtitles | لقد هرب من الحبس الوقائي و لم يسمع أحد عنه مرة أُخرى |
| Koruyucu gözaltından kaçtı ve bir daha ondan haber alınamadı ta ki şimdiye kadar. | Open Subtitles | هرب من الحبس الوقائي ولم يسمع به أحد مرة أخرى، حتى الآن. |