Eee, hoşlanabileceğin bir yahudi kız bulmak çok zor. | Open Subtitles | من الصعب إيجاد شخص يعجبك فما بالك بشخص يهودي. |
Evet, öyle ama çocuk bakıcısı bulmak çok zor ve bu gece Judo antrenmanım var. | Open Subtitles | أخشى من ذلك ولكن من الصعب إيجاد جليسة أطفال، وعندي لعبة جودو الليلة. |
Normal dünyada arkadaş bulmak çok zor. Güvenebileceğin biri. | Open Subtitles | من الصعب إيجاد صديق في العالم الطبيعي شخص يمكنك الثقة به |
Bir kadına doğru hediyeyi bulmak zordur, değil mi? | Open Subtitles | من الصعب إيجاد الهدية الأفضل لامرأة صحيح؟ |
Sadece sebepsiz hiçbir şeyin gerçekleşmeyeceğine inanırım. Buna bir sebep bulmak da zor gerçi. | Open Subtitles | ولكنني أؤمن فحسب أن كل شيء يحدث لسبب ولكن من الصعب إيجاد سبب لحدوث هذا |
Orada masa bulmak çok zordur, hele de bu spesyaliteleri... | Open Subtitles | من الصعب إيجاد مكان هناك يوم الجمعة |
Son günlerde iyi bir tahtırevan taşıyıcısı bulmak zor oluyor. | Open Subtitles | أصبح من الصعب إيجاد حاملين جيدين للسرداق الملكي هذه الأيام |
Onlara çok teşekkür ediyorum, çünkü sabahları 4:30'da hatta bazen 3:30'da uyanmaya gönüllü çevirmenler bulmak oldukça zor. | TED | وعلي حقا شكرهم، لأنه من الصعب إيجاد مترجمين يرغبون في الاستيقاظ عند 4:30 صباحًا. أو حتى أحيانًا عند 3:30 صباحًا. |
Oğlum benimle öpüşecek bir futbolcu bulmak çok zor. | Open Subtitles | يارجل، من الصعب إيجاد لاعب كرة قدم، الذي سيقبلني؟ |
Şehirde at koşturacak yer bulmak çok zor olacak. | Open Subtitles | سوف يكون من الصعب إيجاد تلال كالموج فى المدينة |
- Böyle havada oda bulmak çok zor olacaktır. | Open Subtitles | سيكون من الصعب إيجاد غرفة في ايّ مكان هنا |
Los Angelas'ta hoş bir erkek bulmak çok zor ayrıca ben güzel değilim. | Open Subtitles | من الصعب إيجاد شخص طيب في لوس انجلس وأنا لست جميلة |
Hapishaneden yeni çıkmışsan iş bulmak çok zor. | Open Subtitles | من الصعب إيجاد وظيفة إذا خرجتُ تواً من السجن. |
Ama arabası yavaş seksi bir erkek bulmak çok zor. | Open Subtitles | ولكن من الصعب إيجاد شاب مُثير بسيارة تسير ببُطئ. |
Zaman bulmak çok zor ama bir şekilde buluyoruz işte. | Open Subtitles | من الصعب إيجاد الوقت لكننا نجده بطريقةٍ ما. |
Güvenecek insan bulmak çok zor bu günlerde. | Open Subtitles | من الصعب إيجاد أشخاصٍ، جديرين بالثقة هذه الأيام |
Bir kadına doğru hediyeyi bulmak zordur, değil mi? | Open Subtitles | من الصعب إيجاد الهدية الأفضل لامرأة صحيح؟ |
Bu zamanda yetenekli samuray bulmak zordur. | Open Subtitles | من الصعب إيجاد ساموراي ماهر في هذا الوقت. |
Yeni bir tane bulmak da zor. | Open Subtitles | من الصعب إيجاد حصان آخر |
Orada masa bulmak çok zordur, hele de bu spesyaliteleri... | Open Subtitles | من الصعب إيجاد مكان هناك يوم الجمعة |
Arkadaşlarını çöp niyetine kullanmayınca ilham bulmak zor oluyor, değil mi? | Open Subtitles | لايستطيعون الكتابة. من الصعب إيجاد الإلهام حينما لاتقوم بتحطيم أصدقائك, ها? |
Konu kayıp birisi olunca, Bilgi bulmak oldukça zor oluyor. | Open Subtitles | من الصعب إيجاد معلومات عندما يكون الموضوع مفقوداً |
İyi müttefikler zor bulunur. Bir müttefiki kaybetmek istemem. | Open Subtitles | من الصعب إيجاد الحلفاء الجيدين سأكره خسارتي لواحد |
Nitelikli insanları bulmanın zor olmasını anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنه من الصعب إيجاد موظفين جيدين |