| Tamam, şehir dışından gelen bir sürü misafir vardır, ailesi ve de arkadaşları. | Open Subtitles | سيكون هناك الكثير من الضيوف القادمين من خارج المدينه.. من العائله او الاصدقاء |
| Sovyet büyükelçisi, Birleşik Devletler büyükelçisi... ve birçok yabancı misafir. | Open Subtitles | سفير الاتحاد السوفياتي، سفير الولايات المتحدة والعديد من الضيوف الأجانب. |
| Misafirleriniz için geliştirilmiş iki misafir odası mevcut. | TED | لديك الكثير من الضيوف ، لديك غرفتا ضيافة تم تطويرها. |
| Davetliler arasında çok sayıda ünlü var. | Open Subtitles | لدينا العديد من الضيوف المشاهير |
| Davetliler arasında çok sayıda ünlü var. Kimler varmış? | Open Subtitles | لدينا العديد من الضيوف المشاهير |
| Otel kapalıydı, konuk listesinde de adı yok. | Open Subtitles | كان الفندق مقفلا ولم يكن من الضيوف الذين تم تسجيل اسمائهم |
| Partiye konuklardan biri olarak katılmamı söylüyordu. | Open Subtitles | طلب منى أن أنضم للحفله كواحد من الضيوف |
| Ayrıca, provalarıma davetsiz gelen misafirlerden pek hoşlanmam. | Open Subtitles | الضيوف الغير مدعووين في غرفة التدريب كان لديك الكثير من الضيوف في قاعتك |
| Bu durum için olmasını garantilediğimiz en az misafir sayısı altı, yani bu şekilde açıklayabiliyoruz. | TED | ستة هو أقل عدد من الضيوف حيث يمكننا ضمان هذه النتيجة, التي نستطيع توضيحها بهذا الشكل. |
| Düğünde birçok misafir olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك العديد من الضيوف في حفل الزفاف |
| Bu gece burada birçok misafir ağırlama şerefine nail olduğum için onur duydum. | Open Subtitles | لقد تشرفت حقا الليلة بلقاء العديد من الضيوف |
| Hafta sonu için gelen bir çok misafir vardır. | Open Subtitles | جريمة قتل فى منتصف الليل العديد من الضيوف فى العطلة الأسبوعية |
| Nasıl bir misafir, konuşmasını bölerek ev sahibine saygısızlık eder? Götürün onu! | Open Subtitles | أي نوع من الضيوف, يقلل من شأن مضيفه بمقاطعته؟ |
| Kanepeyi çok fazla açmam. Fazla misafir gelmez. | Open Subtitles | أنا لا أفتحها كثيراً ليس لدي كثير من الضيوف |
| Bir yardım balosuydu. Yüzlerce konuk vardı. | Open Subtitles | كان حدثاً خيرياً، كان هناك المئات من الضيوف |
| Hala gelmiş geçmiş en çekici konuk olduğunu düşünüyorum | Open Subtitles | ما زلت اعتقد كنت واحدا من الضيوف الأكثر سحرا دينا أي وقت مضى. |
| Ben de "Dışarıdan kimse partime gelemez" prensibim sıkı sanırdım. Sanırım Spencer, "öfkeli kalabalık" tipi konuklardan bahsediyor. | Open Subtitles | في حال ظهور ضيوف غير مدعوون أعتقد أن "سبينسر" تقصد نوع من الضيوف الذين يكونوا غاضبين جدآ |
| Partiden genç bir bayan, konuklardan biri, benimleydi. | Open Subtitles | كانت هناك فتاة شابة من الضيوف معى... |
| misafirlerden birkaçı paketi içeri getirene kadar görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرها حتى أدخلها اثنان من الضيوف. |
| Herkes aranmıştı, misafirlerden garsonlara kadar. | Open Subtitles | الجميع يُفحَص، من الضيوف وحتّى الخدَم. |