| Astronomların gözlediği ise bir Kara Deliğin normal bir yıldızdan milyonlarca defa daha güçlü olmasıydı. | Open Subtitles | ما رآه العلماء كان ثقب أسود أقوى مليون مرة من الطبيعى |
| İyi misin? Ne oluyor? Bu normal bir tepki. | Open Subtitles | ماذا بة لاشيى من الطبيعى ان يبقى جالسا لفترة من الزمن |
| Uyuyorsa bu gayet normal bir şey. Ne var bunda? | Open Subtitles | من الطبيعى ان يريق لعاب الاطفال وهو نائمون , لم انت شرير هكذا |
| Bak, senin yaşlarında meraklı olmak ve göğüslerimizi görmek istemek normaldir. | Open Subtitles | اسمع , عندما تكون فى هذا السن من الطبيعى ان يكون عندك فضول و تريد رؤية اثدائنا |
| Teknoloji şirketleri yeni açıldığında bu tip konuşmaların olması çok normaldir. | Open Subtitles | عندما تعيد شركه تشغيل تقنيتها من الطبيعى ان يكون هناك محادثه عن اعاده الهيكله |
| Hepimizin General Tanz'ı gördüğü için sevinmesi çok doğal. | Open Subtitles | بالطبع ، اٍنه من الطبيعى لنا جميعا أن نكون سعداء أن نرى جنرال تانز |
| İnsanların et yemesi çok doğal, tamam mı? | Open Subtitles | من الطبيعى للانسان أن يأكل اللحم, مفهوم؟ |
| Sanki çocuklarla oynaşmak normal bir şeymiş gibi. | Open Subtitles | وكأنه من الطبيعى تماماً أن تعبث بالأطفال. |
| - Boynun tamamen uyuşması normal bir durum mu? Evet. | Open Subtitles | هل من الطبيعى فقد الأحساس بأعلى الرقبة؟ |
| Bundan dolayı birini suçlamak istememiz normal bir durum ama Dr. Reid'i bıçaklayan kişi öldü. | Open Subtitles | من الطبيعى ان نلقى اللوم على شخصا ما لكن الشخص الذى طعن دكتور(ريد)قد توفى |
| Korkmak normaldir. | Open Subtitles | من الطبيعى ان اكون خائف. |
| Bunun hakkında dedikodular yapmanız çok doğal. | Open Subtitles | من الطبيعى ان ترغبوا فى النميمة بشأن كل هذا |
| Kendini suçlu hissetmen çok doğal. | Open Subtitles | من الطبيعى أن شعرت بتأنيب معين |